MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalının kefil olduğunu ve kredi borcunun ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2013/1983 Esas, 2013/5598 Karar sayılı 01/04/2013 tarihli ilamı ile, HUMK 388, HMK 297/c ve 27/c maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/13178 Esas, 2014/16678 Karar sayılı, 20/11/2014 tarihli ilamı ile, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davacı vekilinin temyizi yönünden, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davacı yararına hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, 97.309,73 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %72 temerrüt faizi yürütülerek takibin devamına ve icra inkar tazminatına, davadan sonra yapılan ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı bankanın 21/04/2011 tarihli hesap kat ihtarının davalı borçluya 27/04/2011 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede tanınan 5 günlük ödeme süresi sonunda 03/05/2011 tarihinde davalının temerrüde düştüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı alacaklı 15/07/2011 tarihli icra takibinde 108.289 TL asıl alacak, 3.417,78 TL temerrüt faizi ve 170,89 TL BSMV olmak üzere toplam 111.877,67 TL alacak talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda temerrüt tarihi olan 03/05/2011 tarihindeki asıl alacak 97.309,73 TL olarak hesaplanmış, takipte talep edilen miktarlar dikkate alınarak taleple bağlılık kuralı gereği takip tarihi itibariyle borç miktarı 97.309,73 TL asıl alacak olmak üzere toplam 100.898,40 TL olarak tespit edilmiş, mahkemece, takip tarihindeki 97.309,73 TL asıl alacağa takipten sonra temerrüt faizinin uygulanmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklının takipten önce temerrüt faizi ve BSMV talebi olduğu halde bu talepleri dikkate alınmadan temerrüt tarihindeki asıl alacağa takip tarihinden sonra temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.