14. Hukuk Dairesi 2016/373 E. , 2018/5836 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekeye temsilci tayinine ilişkindir.
Davacı vekili, muris ..."nin 10.05.2012"de vefat ettiğini, murisin vasiyetnamesinin ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/150-178 E. K. sayılı dosyasında okunduğunu, bir kısım mirasçının vasiyeti tenfiz memuru olarak atandığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/12 Tereke Esas sayılı dosyasında koruma amaçlı olarak terekenin tespit edildiğini, terekede banka hesabı, taşınmaz, taşınmaz kirası, zirai ürün bulunduğunu, ayrıca ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/85 Esasına kayıtlı tenkis ve ... Aile Mahkemesi"nin 2013/84 Esasına kayıtlı mal rejimi tasfiyesi için dava açıldığını da belirterek terekeye temsilci atanmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, vasiyetnamede murisin davalıya hiç pay vermediğini, davalının vasiyetnamenin iptali için dava açmayı düşünmediğini belirterek, adı geçen davalı yönünden davanın esastan reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde, vasiyetnamede terekeye tenfiz memuru atandığını, tenkis ve mal rejimi tasfiyesinin mirasçılar arasındaki dava olduğundan terekeye temsilci atanmasına gerek olmadığını, terekenin tasfiye işlemleri için bu davaların sonuçlanmasının beklenileceğini belireterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Mirasçılar arasında paylaşmanın yapılmamış olması ve terekeyi birlikte idare etmeleri hususunda mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunduğu gözetilerek miras ortaklığına temsilci tayini gerekir.
Tarafların ortak murisi ... 10.05.2012, murisin eşi davacı ... ise 27.12.2017 tarihinde vefat etmiştir. HMK"nın "Dava sırasında taraflardan birinin ölümü" başlıklı 55. maddesinde; "Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse, bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Davacı ..."nin 27.12.2017"de öldüğü, mirasın gerçek reddi için 3 aylık hak düşürücü sürenin de geçtiği göz önünde bulundurularak davacıya ait mirasçılık belgesi temin edilip mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.