1. Hukuk Dairesi 2015/9075 E. , 2018/7927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak mirasbırakanları ... Demir’in maliki olduğu 144, 175, 182, 205, 425, 846 ve 847 parsel sayılı taşınmazları birlikte oturduğu davalı oğlu ...’ya satış yoluyla temlik ettiğini, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler, 25/11/2009 havale tarihli dilekçeleri ile 144, 846 ve 847 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalarından feragat etmişlerdir.
Davalı, iddiaların yersiz olduğunu, bedelini ödemek suretiyle taşınmazları satın aldığını, öte yandan mirasbırakanın oğulları ... ... ’a bedelsiz taşınmazlar verdiği gibi geriye üç parça taşınmaz da bıraktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 144, 846 ve 847 sayılı parseller yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer parseller bakımından davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece; "dosyaya toplanan belgeler ve delillerin açıklanması ötesinde kararın gerekçe içerdiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Anayasanın 141. maddesi hükmü gereği bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, aynı Yasanın 297. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte (tam olarak) istek sonuçlarından her bir hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması ve hüküm sonucunu 294. madde de öngörülen biçimde tefhim edilmesi asıldır. Mahkemece, kurulan hükmün Anayasa ve Usul Yasasının değinilen hükümlerine uygun olmadığı açıktır. Kabule göre de; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gereğince feragat edilen taşınmazların değerlerinin belirlenmesi ve buna göre feragat edilen taşınmazların değerleri üzerinden (davacıların miras paylarına isabet eden miktar gözetilmek suretiyle) davalı taraf lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu avukatlık ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusu 144, 846 ve 847 sayılı parseller yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.03.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, temliklerin muvazaalı olduğu saptaranarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, 4721 sayılı TMK’nun 28/1. maddesinde; ‘’ Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. ‘’ düzenlemesi karşısında davacı ...’in yargılama sırasında 05.10.2010 tarihinde ölümü ile kişiliğinin son bulduğu gözetilmeksizin ölü kişi adına tescile karar verilmesi isabetsizdir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. bendindeki ‘’ ... ‘’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘’ ...’in ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 30/11/2010 tarih ve 2010/712 E 2010/620 K sayılı veraset ilamında belirtilen payları oranında mirasçıları adına ‘’ ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.