Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/1059
Karar No: 2015/2887
Karar Tarihi: 09.12.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1059 Esas 2015/2887 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/1059 E.  ,  2015/2887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “boşanma, velayet, maddi ve manevi tazminat ile nafaka” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 1. Aile Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.12.2008 gün ve 2008/352 E. 2008/741 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 16.06.2009 gün ve 2009/5589 E. 2009/11632 K. sayılı ilamı ile;
    “...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların boşanmalarına ilişkin 10.06.2008 tarihinde verilen kararla müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Davalının müşterek çocuğa cinsel tacizde bulunma hadisesine dayanarak davacı kadın 15.07.2005 tarihinde açmış olduğu boşanma davasında, Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat da talep etmiştir. Bu davadaki dava sebebi dışında daha önce 2003 yılında başka maddi hadiselere dayanılarak açılan karşılıklı boşanma davalarında tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması, bu davadaki boşanma talebini konusuz kılar ise de, boşanma sebebi olarak dayanılan maddi hadiseye bağlı maddi ve manevi tazminat isteklerinin tarafların gerçekleşen kusurları gözetilerek esastan karara bağlanması gerekir. Toplanan delillerden 2003 yılında davacının başka hadiseye dayalı olarak açmış bulunduğu boşanma davasının görüldüğü sırasında ortak çocuğa cinsel tacizde bulunduğu bu hadisenin bizatihi boşanma sebebi teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu hadiseye dayalı olarak açılan boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talep edildiğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2, maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    3-Davacı, müşterek çocuk için de manevi tazminat istemiştir. Bu istek, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında olmayıp Borçlar Kanunundan kaynaklanmaktadır. Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Davacı başvuru harcını yatırmıştır. Nisbi harcı tamamlamak suretiyle bu istek hakkında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırıdır...” gerekçesiyle oyçokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava; boşanma, velayet, nafaka ve tazminat istemlerine ilişkindir.
    Davacı ... Toplayıcı vekili, taraflar arasında şiddetle geçimsizlik nedeniyle açılan ve devam eden bir boşanma davası bulunduğunu, bu davanın devamı sırasında müşterek çocuklarında fiziki ve psikolojik rahatsızlıklar meydana gelmeye başlaması üzerine küçüğün doktorlarca incelenmesinden sonra babasının cinsel istismarına maruz kaldığının tespit edildiğini belirterek, her iki boşanma davasının birleştirilmesi ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, anne ve çocuk için öncelikle tedbir sonrasında yoksulluk ve iştirak nafakası takdiri ile yine anne ve çocuk için ayrı ayrı tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur.
    Davalı ... vekili, tarafların davacı annenin müşterek haneyi haksız terki nedeniyle ayrı yaşadıklarını, çocuklarına cinsel taciz iddiasının gerçeği yansıtmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğunu, davacının annesinin müşterek hanede kalmasının manevi bağımsızlığı ortadan kaldırdığı ve davacının hakaretlerinin resmi zabıtlara da geçtiğini, davacı iddialarının küçüğün geleceğini açısından telafisi mümkün olmayacak şekilde ırza tasaddiye vardırılmasının velayetin davacıya verilemeyeceğinin de göstergesi olduğunu, davacının evi terk etmesi nedeniyle asıl kusurlu taraf olduğu ve bu nedenle tazminata hakkı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan 2008/181 E. sayılı dava dosyasında verilen ve tarafların boşanmalarına dair kararın kesinleştiği, kesinleşen boşanma davasında dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller uyarınca davalının müşterek çocuğa verdiği zarar ve manevi yıkım nedeniyle çocuk için manevi tazminata hükmedilmesine karar verildiği gerekçesiyle, mahkemenin 2008/181 Esas sayılı dosyasında verilen boşanma kararı kesinleşmiş olduğundan bu dosyada boşanma yönünden dava konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına; davacının maddi ve manevi tazminat talepleri ve nafaka istemleri 2008/181 Esas sayılı dosyada karara bağlanmış olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve davacının müşterek çocuk ile ilgili tazminat talebinin kısmen kabulüne, çocuk için 20.000 YTL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir.
    Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçelerle oyçokluğuyla bozulmuştur.
    Bozma sonrası mahkemece taraflar arasındaki 2008/181 Esas sayılı ilk boşanma davasında tüm boşanma nedenlerinin incelendiği, cinsel taciz iddiası ile ilgili ayrıntılı araştırma yapılarak raporlar alındığı ve buna göre de çocuk ile kişisel ilişkinin belirlendiği ve sonuçta da tüm iddialar ve savunmalar göz önüne alınarak kadının maddi ve manevi tazminat talebinin karara bağlandığını, bu dosyada kadının ikinci kez tazminat isteminde bulunduğu ve çocuğa verilen zarar nedeniyle de ayrıca tazminat istediğini, 2008/181 Esas sayılı dosyasında boşanma ve tazminatlar yönünden kesinleşmiş olmakla bu davada boşanma talebi konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; bu durumda kadının tüm boşanma sebepleri, cinsel taciz iddiası dahil ilk dosyada incelenmiş olup karara bağlanmış ve kesinleşmiş olmakla, kadın tarafından sonradan açılmış olan ve konusuz kalan boşanma davasında tekrar maddi ve manevi tazminat takdirinin mümkün görülmediği, bu taleplerin ikinci dosyada ferî talepler olması nedeniyle bu taleplerin de konusuz kaldığı gerekçesiyle bozma ilamının (2) numaralı bendine direnilmiştir.
    Kısmi direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 174/1-2 maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere boşanmanın ferî sonuçlarından olan maddî ve manevî tazminat 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)"nun 174. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre; “mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.”
    Hemen belirtmek gerekir ki, TMK m.174/1’de düzenlenen, boşanmanın mali sonuçlarından olan maddi tazminat genel tazminat esaslarından ayrılmakta, kendine özgü kuralları bulunmaktadır.
    Maddi tazminatın miktarının saptanması açısından tazminat isteyenin “boşanma yüzünden mevcut ya da beklenen bir menfaatinin zedelenmesinden” söz edilmiştir. Kanunda mevcut ya da beklenen menfaatin nelerden ibaret olduğu belirtilmediği gibi hesaplama yöntemi konusunda da bir açıklama bulunmamaktadır. Maddi tazminatın hesabı uygulamaya bırakılmıştır. Madde metninden de anlaşılacağı üzere sadece “uygun” bir tazminat denilmiştir. TMK 186/3. maddesi uyarınca, boşanma halinde eşlerden birinin, diğerine, emek veya malvarlığıyla sağladığı katkı ve desteği yitirmesi, yoksun kalınan bu desteğin maddi değeri kadar mevcut menfaatin ihlalidir.
    Türk Medeni Kanunu"nun 174/1. maddesinde maddi tazminat talebi için kadın ve erkek yönünden bir ayrım yapılmamıştır (Hukuk Genel Kurulunun 24.10.2007 gün ve 2007/2-787 E., 2007/766 K. sayılı kararı). Boşanma sonucu eş en azından diğerinin maddi desteğini yitirecektir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 174/2. maddesi ile de boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği öngörülmüştür.
    Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yeniden sağlanması için benimsenmiş bir telafi şeklidir (Hukuk Genel Kurulunun 14.04.2010 gün ve 2010/2-203 E., 2010/220 K. sayılı kararı).
    Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde ise, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve tarafların ekonomik - sosyal durumu dikkate alınmalıdır (Kılıçoğlu, Mustafa:age., s.1053, 1376; Reisoğlu, Safa:age., s.197-198; Tekinay, S. Sulhi:age., s.261; Oğuzman, Kemal: age., s.655).
    Açıklanan mevzuat karşısında TMK 174 maddesinde düzenlenen maddi ve manevi tazminat istemleri boşanmanın ferîsi olan; diğer bir ifade ile talep edilebilmesi boşanmaya bağlı olan ve boşanma kararına esas alının kusur denklemine uygun hükmedilmesi gereken tazminatlardır.
    Boşanmanın fer"i niteliğinde olmaları nedeniyle kesinleşen bir boşanma davası karşısında açılan ikinci boşanma davası ve dolayısıyla bu ikinci boşanma davasına bağlı fer"i nitelikteki tazminat talepleri de konusuz kalacaktır.
    Somut olayın incelenmesinde; tarafların 2000 yılında evlendikleri, bu evliliklerinden 2001 doğumlu müşterek çocukları bulunduğu, davacı kadın tarafından açılan ve 2008/181 Esas numarası ile yapılan yargılama sonunda verilen 10.06.2008 tarihli karar ile tarafların boşanmalarına; davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair verilen kararın temyiz edilmeksizin 18.08.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olayda tarafların boşanmalarına ilişkin davacı kadın tarafından açılan 2008/181 Esas sayılı ilk dava dosyasında verilen karar kesinleşmiş olmakla davacı kadının ikinci davası olan direnmeye konu işbu boşanma talebi ve bu boşanma talebinin ferî niteliğindeki tazminat talepleri de konusuz kalmıştır.
    Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce davacı kadın tarafından açılan ilk boşanma davasında şiddetli geçimsizlik nedenine, işbu davada ise müşterek çocuğa cinsel istismar vakıasına dayanıldığından dava sebeplerinin farklı olduğu, dolayısıyla boşanma talebi yönünden bu davadaki boşanma talebi konusuz kalmış ise de bu dava yönünden; boşanma sebebi olarak dayanılan maddi hadiseye bağlı maddi ve manevi tazminat isteklerinin tarafların gerçekleşen kusurları gözetilerek esastan karara bağlanması ve direnme kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği belirtilmiş ise de bu görüş çoğunluk tarafından benimsenmemiştir.
    O halde mahkemece, davacı kadının ikinci boşanma talebini konu alan işbu davada boşanma talebinin ferîsi niteliğinde olan maddi ve manevi tazminat taleplerinin de konusuz kaldığı yönündeki direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
    Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.
    SONUÇ: Davacı-davalı ... Toplayıcı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.12.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi