11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5733 Karar No: 2018/5234 Karar Tarihi: 31.05.2018
Defter ve belgeleri ibraz etmemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5733 Esas 2018/5234 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, yetkilisi olduğu şirketin 2006 takvim yılı yasal defter ve belgelerini süresinde ibraz etmediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, 2006 takvim yılına ait yasal defter ve belgelerin 5 yıllık yasal saklama süresinin sona ermesi nedeniyle sanığın suçtan beraat etmesi gerektiği, ayrıca tekerrüre esas alınan ilamın henüz kesinleşmediği göz önünde bulundurulmadığı için hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 213 sayılı VUK'nın 253. ve 359/a-2. maddeleri, TCK'nın 53. ve 58. maddeleri, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/5733 E. , 2018/5234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri ibraz etmemek HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, 213 sayılı Yasanın 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğunun bulunduğu cihetle; sanığın, yetkilisi olduğu şirketin 2006 takvim yılı yasal defter ve belgelerini 16.03.2012 tarihinde yapılan tebligata rağmen süresinde ibraz etmediği gerekçesi ile 213 sayılı VUK"nın 359/a-2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 2006 takvim yılına ait yasal defter ve belgelerin 5 yıllık yasal saklama süresinin 31.12.2011 tarihi itibariyle sona erdiği, bu tarihten sonra sanığın saklama ve ibraz etme yükümlülüğünün bulunmadığı gözetilerek unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet karar verilmesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.07.2010 tarih ve 2009/1153 Esas-2010/687 Karar sayılı ilamının usulsüz tebligat nedeniyle henüz kesinleşmediği ve Dairemizin 2011/8667 Esas numarasına kayıtlı olarak temyiz incelemesinden geçerek hükmün bozulmasına karar verildiğinden, henüz kesinleşmeyen ilamın TCK‘nın 58. maddesinin uygulanmasına esas alınamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, b)TCK"nın 53. maddesinin ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.