8. Hukuk Dairesi 2013/21332 E. , 2015/7811 K.
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2011/2389 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, İcra Müdürlüğü’nün 2011/354 sayılı Talimat dosyasında yapılan 18.11.2011 günlü hacze konu menkullerin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, takibin yenilenmesinden sonra borçlu adına tebligatın haciz adresinde yapıldığını, seçmen kaydının bu adreste gösterildiğini, ancak burasının ikametgah adresi olmadığını, üçüncü kişi adına kayıtlı iş yeri olduğunu, satış ile ilgili tebligat evrakının gelmesi üzerine haczi öğrenerek istihkak iddiasında bulunduklarını, yedieminin arada sırada iş yerine gelen bir kişi olduğunu, bunun dışında bir bağının bulunmadığını alacaklı hakkında sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık nedeni ile ceza kararı verildiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davalı borçlunun ikametgahında ve O"nun zilyetliğinde olan malların haczedildiğini, üçüncü kişi ve borçlu arasında anne kız ilişkisinin bulunduğunu, istihkak iddiasının danışıklı olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu haczin yenileme emrinin borçluya tebliğ edildiği yerde yapıldığı, burasının aynı zamanda borçlunun mernis sisteminde kayıtlı adresi olduğu, İİK"nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğu, üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Davalı borçluya ödeme emri tebligatı ilk olarak Bursa adresinde yapılmış, takibin yenilenmesinden sonra haciz adresinde tebligat yapılmıştır. Burası mernis sisteminde kayıtlı adresi olmakla birlikte borçlunun haciz adresindeki iş yerinin sahibi olduğu yönünde bir delil elde edilememiştir. Buna karşın sunulan kira sözleşmesi ve vergi levhasına göre üçüncü kişi haciz adresindeki fidanlığın işletmecisidir. Faaliyetine haciz adresinden çok önce başlamıştır. Bu tarihlerde borçlu bir tekstil firması bünyesinde sigortalı olarak çalışmaktadır. Mahkemece ilgili Vergi Dairesinden borçlunun haciz adresinde faaliyet gösterip göstermediği sorulmamış, iş yeri açma ruhsatının kimin adına olduğu konuları araştırılmamıştır.
Bununla birlikte alacaklı hakkında dava konusu takibe dayanak senetlerle ilgili Ağır Ceza Mahkemesi"nde 2008/121 Esas sayılı dosya üzerinden devam eden davada dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir.Asliye Ticaret Mahkemesi"nde 2007/90 Esas sayı üzerinden devam eden menfi tespit davasında ise ret kararı verilmiştir. Her iki dava sonucunda verilen ilamların kesinleşmesi halinde anılan kararlar eldeki istihkak davasına etki edecek mahiyettedir. Sonuçlarının beklenmemesi hatalı olmuştur.
Kabule göre de;
Vekalet ücretinin kesinleşen satış bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğinin dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.