Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2019/544
Karar No: 2019/1041
Karar Tarihi: 10.10.2019

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/544 Esas 2019/1041 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2019/544 E.  ,  2019/1041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla İstanbul 23. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.03.2014 tarihli ve 2014/26 E, 2014/64 K. sayılı kararın onanmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulundan çıkan 27.11.2018 tarihli ve 2017/11-116 E., 2018/1794 K. sayılı kararın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Hukuk Genel Kurulunun onama kararında yer alan açıklamalara göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanun"un 4/b-1 maddeleri gereğince takdiren 370,00TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, karar düzeltme harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 10.10.2019 tarihinde oy çokluğu ile kesin olarak karar verildi.










    KARŞI OY

    Dava, acentelik sözleşmesine dayalı dönüşüm komisyonu alacağının tahsili istemi olup, uyuşmazlık, acentelik sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedilip feshedilmediğine ilişkindir.
    Mahkemece, davalının sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece 05.10.2004 tarihli taahhütnameyi ve bu taahhütnameden sonra yapılan ödemeleri davalı kabul ettiğinden bu taahhütnameye konu işlemlere icazet verdiğinin kabulü gerektiği, bu taahhütnamenin verilmesinden önceki işlemlere dayalı olarak acentelik sözleşmesinin feshedilmesi hâlinde bu feshin haklı fesih olarak değerlendirilemeyeceği, mahkemenin ret gerekçesindeki müşteri şikâyetlerinin 05.10.2004 tarihinden önceki poliçe ve yapılan işlemlere ilişkin olduğu davacı tarafından iddia edildiğine göre, bu konunun araştırılması ve davacı iddialarının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, şikâyetçi ...’un şikâyetine konu poliçenin 05.10.2004 tarihli tutanaktan sonra 15.10.2004 tarihinde düzenlendiği, bu işlemin tek başına itibar sarsıcı eylem vasfında olduğu ve davacının 05.10.2004 tarihli tutanaktan sonra tüm hatalı eylem ve işlemlerine son vermesi gerekirken yeni müşteri şikâyetine sebebiyet vermesinin davalı açısından sözleşmeye devamı çekilmez hâle getirdiği gerekçeleriyle direnme kararı verilmiş, direnme kararının davacı vekilince temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunca oy çokluğuyla onanmıştır.
    Davacı vekili karar düzeltme istemiştir.
    Mahkemenin davanın reddine ilişkin ilk kararının Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçelerle bozulmasından sonra, direnme kararında mahkemece, müşteri şikâyetlerinin ve acentenin genel müdürlüğe yazdığı hatalı işlemlerin düzeltilmesi yazısının 05.10.2004 tarihli tutanaktan önce düzenlenen poliçelere ait olduğu ve bu şikâyetler yönünden tutanakla icazet verildiği, bunların fesih sebebi olarak gösterilemeyeceği kabul edilmiştir. Bu şikâyetler, sigortalı...’nin maaş hesabından otomatik ödeme talimatları ve EFT ile gönderdiği hâlde hesaptan da prim tahsiliyle ilgili dilekçe ve... ve on bir kişi tarafından verilen dilekçe olup, dilekçeler kapsamından ilk dilekçenin 24 Mayıs 2004 tarihli poliçe ile ilgili, on iki kişinin imzasını taşıyan dilekçenin 01.10.2004 tarihli ihtarnameyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır. Bir diğer yazı ise, 10.06.2005 tarihli AXA Oyak Orta Anadolu Bölge Müdürlüğü’ne (Ankara) yazılan yazıdır ve sigortalı Emre Çırak’ın 15.06.2004 tarihli poliçesiyle ilgilidir, bu yazıdaki hatalı işlemi bildiren ve yardım talep eden de davacının kendisidir. Bu iki dilekçe ile yazının, 05.10.2004 tarihli taahhütnameden önceki poliçelere ilişkin olduğu ve on iki imzalı dilekçenin konusunun 05.10.2004 tarihli tutanaktan önceki, primi uhdesinde tutma olayıyla ilgili olduğu gibi içeriğindeki işlemlerin davalının feshine etkisi tartışılamayacaktır. Zira, Özel Dairenin bozmasından sonra direnen mahkemece, direnme kararında bu iki şikâyet ve yazının 05.10.2004 tarihli tutanaktan (acentenin işlemlerine icazet anlamına geldiği Özel Dairece bozmada belirtilen) önce düzenlenen poliçelere ait olduğu, bu şikâyetler yönünden, 05.10.2004 tarihli tutanakla icazet verildiği ve bu şikâyetlerin fesih sebebi gösterilemeyeceği, önceki kararda da tutanaktan önceki şikâyetlerin haklı feshine gerekçe olarak alınmadığı açıklanmış, haklı fesih gerekçesi olarak sadece Albay ...’un şikâyetine konu işlem tek başına itibar sarsıcı ve fesih için yeterli bir sözleşmeye aykırılık sayılmıştır. Mahkemenin bu direnme gerekçesi, davalı tarafça gerekçe yönünden temyiz edilmemekle, mahkemece, fesih için haklı sebep sayılmadığı ve davanın ret gerekçesi sayılmadığı belirtilen iki dilekçe ile yazının fesih için haklı sebep sayılıp sayılmayacağı artık tartışılmayacaktır.
    Mahkemece haklı fesih sebebi sayılan, sigortalı ...’un dilekçesine gelince, bu dilekçe 05.10.2004 tarihli taahhütnameden sonra 08.06.2005 tarihli olup, dilekçe kapsamından, şikâyetçinin 15.10.2004 tarihinde gelen acentenin yetkililerinin Oyak Emeklilikten Bireysel Emeklilik Sistemine üye yapmak için geldiklerini beyan ettiklerini ve üye olduğunu, sözleşmenin daha sonra adresine geleceğini söylediklerini, sözleşme gelmeyince emeklilik birimini aradığında kaydının olmadığı söylendiğini, daha önce çekmeceye kaldırdığı evrakları incelediğinde Oyak Emeklilik evrakları içinde Axa Oyak evrakları çıktığını ve Axa Oyak Şirketini aradığında hayat sigortasına üye yapıldığını anladığını belirttiği ve yatırdığı 1.200TL’nin iadesini istediği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece bu şikâyete konu dilekçe müşteri şikâyetine sebep olma ve haklı fesih sebebi sayılmıştır. 07.04.2006 tarihli fesih ihbar yazısında, acentelik sözleşmesi ve talimatlara uymadığından sözleşmenin feshedildiği belirtildiğine göre, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 2, 22, 24 ve 25. madde hükümlerine göre haklı sebeple fesih şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi, belirtilen dilekçedeki iddianın araştırılması ve acentenin haksız eylemi, acentelik sözleşmesine, talimatlara aykırı hareketinin bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Şikâyetçi ...’a ait şikâyete konu poliçenin getirtilerek, şikâyet dilekçesi üzerine ne gibi işlem yapıldığı, poliçenin iptal edilip edilmediği, talep edilen prim iadesinin olup olmadığı, şikâyetçinin hangi poliçe için evrak imzaladığını bilip bilemeyeceği tartışılmadan, sırf şikâyet dilekçesinin fesih için haklı sebep sayılması eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Haklı feshin gerekçesi kabul edilen şikâyet dilekçesi 08.06.2005 tarihli olup, fesih ihtarı 07.04.2006 tarihinde, şikâyetten 10 ay sonra yapılmış olup, bu da tartışılmamıştır.
    Direnme kararının, belirtilen araştırma inceleme eksikliği nedeniyle değişik gerekçe ile bozulması, karar düzeltmenin bu şekilde kabulü gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun karar düzeltmenin reddi görüşüne katılmıyoruz.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi