23. Hukuk Dairesi 2016/9356 E. , 2017/2030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, inşaatı tamamladığını ileri sürerek, sözleşme gereğince müvekkiline isabet eden bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile tescilini ve uğradığı zararın tahsilini; karşı davada, davacı arsa sahipleri vekili, sözleşmenin feshini, kabul edilmezse gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedeli ile vergi, SGK, Yapı denetim vb. işler ve uğranılan zararın tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, inşaatın tamamlandığı, arsa sahiplerinin vekaletname verme edimlerini yerine getirmediği, gecikme tazminatının ödendiği gerekçesiyle, asıl davada tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne, ıspatlanamadığından tazminat talebinin reddine, karşı davanın eksik işler yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar-karşı davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Dava, taraflar arasındaki 31.03.2008 günlü sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yüklenicinin, sözleşme gereğince tapuyu haketmesi için öncelikle eseri yani inşaatı fen ve sanat kurallarına, imara ve ruhsat eki projesine uygun yapması gerekmektedir. Dosya kapsamında yer alan, belediyenin 14.01.2016 tarihli yazısında, inşaatta bazı projeye aykırılıklar bulunduğu bunların gerek projede yapılacak değişiklikler gerekse yerinde yapılacak imalatlarla giderilebileceği bildirilmiş ancak bu aykırılıkların neler olduğu bildirilmediği gibi, bilirkişi raporunda da bunlar için yeterli inceleme yapılmamıştır. Bu durumda, mahkemece, bu imalatların neler olduğu belediyesinden sorularak saptandıktan sonra, davacı yükleniciye bunları gidermek ve inşaatı yasal hale getirmek üzere yetki ve süre verilerek, sonucuna göre asıl davada tescil talebi hakkında hüküm kurulmalıdır.
Bununla birlikte, her ne kadar, sözleşmede, aşamalı ferağ öngörülmüş ise de, davacı yüklenici, bu aşamalarda ihtarname göndererek, davalı arsa sahiplerinden ferağ için yetki istemediği gibi, kat irtifakı tesisi edimi sözleşme ile yükleniciye verildiği halde, gerek bunun için gerekse inşaatla ilgili diğer işlemler için de arsa sahiplerinden ihtarname ile yetki istememiş, böylece arsa sahipleri temerrüde düşürülmemiştir. Bununla birlikte, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarından, dava tarihinde halen eksik işler bulunduğu, bir kısmının yargılama sırasında giderildiği anlaşılmıştır. O halde, davalı arsa sahiplerinin gecikmeden kusurlu olduğunun kabulü hatalı olduğu gibi, dava açılmasına davalılar sebep olmadığından, asıl davada yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar-karşı davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.