14. Hukuk Dairesi 2016/6185 E. , 2018/5817 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.06.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 30.10.1964"te boşanmış ve çocuksuz olarak vefat eden muris Fatma"ya ait ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/233 Esas 2011/185 Karar sayılı mirasçılık belgesinde, murisin ölü kız kardeşi Hatice"nin; ..., ..., Ayşe (...), ... ve Hacı ... isimli 5 çocuğu varmış gibi mirasçı tespiti ve miras pay hesabı yapılarak hüküm kurulduğunu; ancak Hatice’nin ... ve Ayşe (...) isimli iki çocuğunun olup başka çocuğunun olmadığını; nüfus kayıtlarında bu durumun açıkça görüldüğünü; bu nedenle hatalı olarak düzenlenen ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/233 Esas 2011/185 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap, murisin kardeşi Hatice’nin ... ile evli olduğunu, Hatice’nin ölümünden sonra eşi ...’ın Fatma ile evlendiğini, Hatice"den eşine giden miras payından ikinci eşi Fatma’dan doğma evlatları ..., ... ve Hacı ... ile onların alt soylarına miras payı geldiğini; bu nedenle de murise mirasçı olduklarını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüyle ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/233 Esas 2011/185 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, murisin mirasçılarınn ve miras paylarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı atma Nefesoğlu vekili temyiz etmiştir.
Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerekir.
Somut olayda; iptaline karar verilen ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/233 Esas 2011/185 Karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasçılığına karar verilen ..., ..., ..., ..., .... davaya dahil edilmeden, taraf koşulu gerçekleştirilmeden karar verilmiştir. Taraf koşulu gerçekleştirmeden karar verilmesi usul hükümlerine aykırıdır.
O halde mahkeme tarafından öncelikle iptali istenilen mirasçılık belgesinde kendisine pay verilen kişiler davaya dahil ettirilmeli, davadan sonra öldüğü anlaşılan kişiler var ise bunların tüm mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi varsa taraflardan istenilerek getirtilmeli, belirlenecek mirasçıları da davaya dahil edilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.