Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/468 Esas 2017/2026 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/468
Karar No: 2017/2026
Karar Tarihi: 06.07.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/468 Esas 2017/2026 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak inşaatı zamanında teslim etmediği gerekçesiyle dava açılmıştır. Mahkeme, bilirkişi raporu ve dosya kapsamıyla birlikte davacı arsa sahibinin belirlenen imalat bedelini depo etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda yapılan incelemede, geriye etkili fesih ve müdahalenin meni taleplerinin bozma kapsamı dışında bırakılmış olması sebebiyle bu talepler için red kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, bilirkişi raporunda yeterli inceleme yapılmadığından, konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi heyeti tarafından yerinde keşif yapılarak, yapılan imalatın işe yarar olup olmadığına dair rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri: Sözleşmenin İptali ve Tazminat (Turkish Code of Obligations, Madde 122) ve Bilirkişi (Turkish Civil Procedure Law, Madde 293).
23. Hukuk Dairesi         2017/468 E.  ,  2017/2026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ... ile davalı şirket vekili avukat ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin inşaatı zamanında teslim etmediğini ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi, müdahalenin meni ve menfi zararlarının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı arsa sahibinin, bilirkişi raporunda belirlenen imalat bedelini depo etmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2)Dava, 24.08.2005 ve 07.02.2007 tarihli sözleşmelerden kaynaklanmaktadır. Mahkemece, ilk kararda, sözleşmelerin geriye etkili feshi ve müdahalenin meni talebinin kabulü, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, karar tarafların temyizi üzerine, Dairemiz"in 24.12.2014 günlü ilamıyla, tarafların diğer temyiz itirazları reddedildikten sonra, davalının imalat bedeli ile davacının menfi zararı konusunda değerlendirme yapılmadığı, geriye etkili fesih halinde tasfiye yapılarak, imalat bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiği bildirilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılamada, alınan bilirkişi raporunda belirlenen imalat bedelinin, davacı arsa sahibince depo edilmesi için süre verilmiş, depo etmemesi üzerine dava tümden reddedilmiştir. Öncelikle, anılan bozma ilamında, geriye etkili fesih ve müdahalenin meni talepleri bozma kapsamı dışında bırakıldığı ve bu konuda usuli kazanılmış hak oluştuğu halde, bu talepler için red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, yüklenicinin imalat bedeli istemi ile fesih talebi birlikte ifaya konu edilemeyeceğinden, imalat bedelinin depo edilmediği gerekçesiyle, fesih talebinin reddi doğru olmamıştır.
    Bununla birlikte, bilirkişi rapor ve ek raporunda, imalat bedeline yönelik inceleme yeterli değildir. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişi veya bilirkişi heyetinden, yerinde keşif yapılarak, dava konusu taşınmazda yapılan imalatın imar mevzuatına, ruhsat eki projesine uygun olup olmadığı, arsa sahiplerinin ileride yararlanıp yararlanamayacakları, yani yapılan imalatın işe yarar olup olmadığı konusunda rapor alınması ve sonucuna göre imalat bedelinin tahsili veya reddine karar verilmesi gerekirken, yeterli inceleme yapılmayan rapora dayanılarak hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacılardan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı şirkete, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.