Esas No: 2021/3696
Karar No: 2022/296
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/3696 Esas 2022/296 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık bir kişinin çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkum edildiği belirtilmiştir. Ancak, suçun vasfında yanılgıya düşülerek hüküm verildiği ve sanığın hapis cezasının kazanılmış bir hak olduğu göz önüne alınmadan ceza miktarının artırılmasına karar verildiği ifade edilmiştir. Ayrıca, sanığın suçtan pişmanlık duymadığına ilişkin bir gözlem bulunmadığına dair yetersiz bir gerekçe sunulduğu için ilgili kanun maddesi uygulanmamıştır. Kanunlar açısından incelendiğinde, suçun işlenme şekline göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 103/1-c.2. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın durumu değerlendirilirken TCK'nın 62. maddesinin somutlaştırılarak uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Hükmün kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalardaki samimi anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın olay günü yolda yürüyen on yedi yaşındaki mağdurenin kalçasını sıkma şeklindeki eyleminin ani, kısa süreli ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı nazara alınarak sanık hakkında 6545 sayılı Kanun değişikliğinden sonraki 5237 sayılı TCK’nın 103/1-c. 2. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Sanık hakkında bozmadan önce mahkemece belirlenen 2 yıl 1 ay hapis cezasına ilişkin hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilip, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle bu ceza miktarının kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden bozma sonrası kurulan ikinci hükümde sanık aleyhine olacak şekilde 3 yıl hapis cezası tayin edilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulup, 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının somutlaştırılarak değerlendirilmesi gerektiği nazara alındığında, “Sanığın suçtan pişmanlık duyduğuna dair bir gözlem bulunmadığı” şeklindeki kanuni olmayan ve dosya içeriğiyle uyuşmayan yetersiz gerekçeyle anılan maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.