8. Hukuk Dairesi 2014/2805 E. , 2015/7793 K.
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı üçüncü kişi, İcra Müdürlüğü’nün 2012/1672 sayılı takip dosyasında yapılan hacze konu menkullerin kendisine ait olduğunu, iş yerini borçlu ..."den kiraladığını, iş yeri ruhsatından faydalanmak ve yeniden masraf yapmamak için müdür sıfatı ile iş yerini işletmek konusunda anlaştıklarını, iş yerindeki eşyaları önceki restorandan getirdiğini, 19.04.2013 tarihli vekaletname ile borçlunun kendisini vekil tayin ettiğini belirterek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu ve üçüncü kişi arasındaki ilişkinin mesul müdür ilişkisi olduğunu, kira sözleşmesinin gerçeği yansıtmadığını, iş yeri ruhsatının da borçlu...."ye ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlular vekili, davacının haciz adresindeki iş yerini kiraladığını, kendisine ait eşyalarla çalışmaya başladığını, ruhsat sorunu çıkmaması için borçlu..."nin kendisine vekaletname verdiğini, müvekkilileri ile davacı arasında kira ilişkisi bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu haczin borçluların adresinde yapıldığı, bu sırada borçlu ..."nin hazır bulunduğu, İİK"nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, üçüncü kişinin sunduğu vekaletnameye göre adı geçen borçlunun işletmenin idari işlemlerini yürütmek üzere atandığı, 01.12.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bulunduğu, ancak davacı üçüncü kişinin hacizde kiracı olmadığını, borçlu ..."ye kardan pay verdiğini beyan ettiği, tanık anlatımlarının davacı beyanı ile çeliştiği, sunulan faturaların sonradan düzenlenebileceği, tazminata ilişkin koşulların oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine, davalı alacaklı yararına tazminata karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı "istihkak" davası niteliğindedir.
İİK"nun 97/13. maddesi uyarınca gecikme tazminatına hükmedilebilmesi için Yasa"nın aradığı şekilde verilmiş satışın durdurulması kararı bulunmakla birlikte, anılan karar uygulanmamıştır. Bu nedenle tazminat kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. bendindeki “Haczedilen malların değerinin %20"si oranında icra-inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin çıkartılarak yerine “İİK"nun 97/13. maddesinde aranan yasal şartlar oluşmadığından alacaklı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına" ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.