Esas No: 2018/49
Karar No: 2019/385
Karar Tarihi: 10.04.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/49 Esas 2019/385 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/49 Esas
KARAR NO : 2019/385
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davası davası İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/385 esas, 2017/384 karar sayılı 16/10/2017 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya Mahkememize tevzii edilmekle yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı ... plakalı araç ile davalı ... adına kayıtlı, davalı ...’ün idaresindeki ... plakalı aracın 11.04.2015 tarihinde %100 kusurla yapmış olduğu kaza neticesinde hasarlandığı ve değer kaybı meydana geldiği, değer kaybı ve ekspertiz ücreti yönünden davalılar hakkında ... 21. İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçlulardan ... ve ...’ün yetki yönünden icra dosyasının tefrik edilerek ... 1. İcra Dairesi’nin ... Esas sayılı dosya kapsamında devam edildiği, başlatılan bu icra takibine de davalıların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği, kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yaptırdığı, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali için dava açma zarureti hasıl olduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davalı borçlunun ... 21. İcra Müdürlüğü’nün ... sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, alacağı %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara davalı taraflardan gelen olmamıştır.
Mahkememizce dava konusu celp edilen ... 21. İcra Dairesi’nin ...Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 946,05 TL asıl alacak (740,00 TL değer kaybı + 206,05 TL ekspertiz ücreti), 132,34 TL faiz (%9 yıllık değişen oranlarda adi kanuni faiz-değer kaybı için faiz başlangıcı 11.04.2015-ekspertiz ücreti için faiz başlangıcı 04.04.2017) olmak üzere toplam 1.078,39 TL bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Davacının iddiaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya Aktüer ..., Makine Mühendisleri ... ile ...'e tevdii edilen dosyaya 26/11/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
KUSUR YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
11.04.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında eksper tarafından 13.04.2015 tarihinde yapılan ihbar sonucu ...’de ... kaza ihbar numarası ile kaydı gerçekleştirilerek 15.04.2015 tarihinde ilk kez işlem gören olayda; ... plakalı otomobil sürücüsü ...’ün %100 oranında kusurlu olduğu görüşü üzerinde ilgili sigorta şirketleri olan ... Sigorta A.Ş., ... Sigorta A.Ş., ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş.’nin 20.04.2015 tarihinde mutabakata vardıkları anlaşılmıştır.
Ttramer kusur incelemelerinde tramerde görev yapan sigorta eksperleri tarafından kaza senaryo kitapçığı esas alınmakta, kusur oranları %0, %50 ve %100 üzerinden izafe edilmekte, ara kusur oranları kullanılmamakta olup sigorta şirketleri tarafından itibar gösterilse de ceza ve hukuk yargılamalarında itibar görmemektedir.
Hazine Müsteşarlığı’nın 2007/27 sayılı Genelgesi ile, 2918 sayılı KTK 81. maddesine işlerlik kazandırmak amacı ile yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında, taraflara anlaşma hakkı sağlayan bir yöntem oluşturmuştur. Bu yönteme göre, 01.04.2008 tarihinden itibaren Trafik Kanunu’na uymak koşuluyla kazaya karışan kişiler aralarında anlaşarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” yerine geçecek anlaşma tutanağını düzenleyebileceklerdir. Bu kapsamda herhangi bir yaralanma ve ölümle sonuçlanmayan olayla ilgili olarak kazaya karışan sürücüler arasında tanzim olunup imzaları ile tasdik altına alınan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”’nda; ... plaka sayılı otomobil sürücüsü ..., “... plakalı aracım ile orta şeritte giderken arkadan gelen ... plakalı araç sürücüsü sol arka köşeden vurdu, vurma sonucu aracım ters döndü, kaza sonucu aracımda maddi hasar oluşmuştur” şeklinde, ... plaka sayılı otomobilin sürücüsü ..., “... plakalı aracımla şerit değiştirirken bir anlık refleks kaybım ile orta şeritte önümde giden ... plakalı araca sol arka yandan vurdum, vurma sonucu ... plakalı araç döndü, o esnada bende aracımı bariyere vurdum” şeklinde yazılı beyanda bulunmuşlar, çizilen “Kroki”de; yol, hava, zemin, geometri, trafik işaret levhaları vb.. detaylar belirtilmediği için belli olmamakla birlikte aynı istikamette seyir halinde olan taşıtlardan ... plakalı otomobilin sağ yan ön kesimleri ile sağ yan tarafında bulunan diğer otomobilin sol yan arka kesimlerine çarptığı resmedilmiş, yukarıda gösterilmiştir.
Sürücüler yeterli sürücü belgelerine haiz olup alkol durumları bilinmemekle birlikte tutanakta birbirlerinden alkol şüphesi duyduklarına, şikâyetçi olunduğuna dair herhangi bir iz, delil, beyan bulunmamaktadır.
Olay yerine sürücü ... tarafından sağa doğrultu değiştirme manevrası ile gelinmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda (K.T.K.); trafik; yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, şerit; taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun ayrılmış bir bölümü, karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tarif edilmiştir (K.T.K. Mad. 3). Olayın olay anını gösteren araç içi-dışı kamera görüntüleri, dışarıdan görgü tanıklarının beyanları bulunmamakta, dolayısıyla olayda etkili olabilecek başkaca unsurlar bilinmemektedir. Sürücülerin bir bütün olarak trafik kurallarına uymaları mecburidir. Kurallara uyan sürücülerin kazaya sebep olma oranları oldukça düşük olup değişen veya beliren şartlar karşısında gösterecekleri tavırların ve davranış şekillerinin diğer bir sürücü tarafından tahmin edilmesi güç olduğundan trafik kurallarının tümü bir bütünlük arz eder ve özellikle trafik içinde diğer bir sürücünün yolun durumuna göre uygun zamanda ve biçimde olayları algılayıp, yorumlayarak tehlikeleri zamanında fark etmesi ve ona göre davranışını sergileyebilmesi içindir. Trafik kural ve kaidelerine uymanın kaza riskini önemli oranda düşürdüğü gerçeği göz ardı edilmemelidir. Normal şartlar altında gündüz vakti, görüşün açık, görüşe engel bir durumun bulunmadığı düz meskun mahal cadde yolunda yolun ilerisinin ve çevresinin gereği gibi etkin şekilde kontrol edilememesi, taşıtların görülememesi, zamanında fren tedbiri uygulanamaması, hızın ve takip mesafesinin ayarlanamaması için olumsuz bir durum bulunmamaktadır. Bilindiği üzere T.C.K. 22/2 maddesinde; “taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Dikkatli, tedbirli ve kontrollü davranılması durumunda olay önlenebilir niteliktedir. Hadisenin meydana geliş şekline göre; sürücü ...’ün seyir halinde olduğu şeritten orta şeride sağa direksiyon manevrası ile yöneldiği esnada hızını ve direksiyon açısını ayarlamadığı, sağ ön ilerisinde orta şeritte ilerleyen diğer otomobili ve mesafesini dikkate almadığı, kontrolsüz şekilde üzerine doğru yönelerek çarptığı, şerit değiştirme için uygun ve tehlikesiz şartların oluşmasını beklemediği, çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmediği, hatalı doğrultu değiştirdiği, dalgın, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davranışının tamamen etkilidir.
Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K.) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir. Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek (K.T.K. Mad. 46/b,c), trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak (K.T.K. Mad. 52/b), önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek (K.T.K. Mad. 56/c), taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, izin verilen hallerde manevraları yaparken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmamak (K.T.K. Mad. 67/a) zorundadırlar. Araç sürücülerinin; park etmiş araçlar arasından çıkarken, taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, şerit değiştirirken, sağa, sola, geriye dönerken, geri giderken ve bunlara benzer hallerde; karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmamaları ve manevraları sırasında aşağıdaki esas ve usullere uymaları mecburidir. İşaret verildiği anda aniden şerit değiştirmek yasaktır. İşaret verilmeden önce, iç ve dış aynalardan ve gerekli hallerde sürücünün başını çevirip bakması suretiyle ön, arka ve yanlarda trafik durumu kontrol edilir (K.T.Y. Mad. 137/a). Araç sürücüleri trafik kazalarında; doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma hallerinde asli kusurlu sayılırlar (K.T.K. Mad. 84/f).
Hadisenin meydana geliş şekline göre; olayda aksine davranarak sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otomobil ile dağınık dikkatle seyir halinde olan, müteyakkız davranmayan, düz seyir halinde olduğu sol şeritten orta şeride doğru yönelmeden önce çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, orta şeritte aynı yönde ilerleyen diğer otomobili ve mesafesini dikkate almayan, hız ve direksiyon sapma açısını ayarlamayarak üzerine doğru kontrolsüz yönelip otomobilin sağ yan ön kesimleri ile diğer otomobilin sol yan arka kesimlerine çarpan, şerit değiştirmek için uygun ve tehlikesiz şartların oluşmasını, diğer otomobilin uzaklaşmasını beklemeyen, tehlikeleri ön görmeyen, kaza tehlikesini savuşturmak adına zamanında fren ve sola direksiyon manevra tedbiri uygulayamayan, dalgın, dikkatsiz, kontrolsüz, tedbirsiz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen davalı sürücü ...’ün K.T.K. 46/b,c, 47/d, 52/b, 56/c, 67/a, 84/f kurallarını ihlalden olayın meydana gelmesinde %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, olayda sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otomobil ile tek yönlü cadde yolunun orta şeridinde nizami düz seyir halinde iken arkasından ve sol şeritten üzerine doğru kontrolsüz yönelerek gelen dikkatsiz sürücünün sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir, kazada etkili herhangi bir rolü ve kural hatası, ihmali olmadığı mütalaa edilen sürücü ...’a olayın meydana gelmesinde atfı kabil kusur bulunmadığı, tramer kusur değerlendirmesinin uygundur.
DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
Hasarın ihbar edilmesi üzerine davacı tarafa ait ... plaka numaralı otomobili 26.04.2014-26.04.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ... numaralı kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alan ... Sigorta A.Ş.’nin açtığı ... sayılı hasar dosyasında görevlendirilen Eksper ... tarafından hazırlanan 28.04.2015 tarihli Kaskı Kesin Ekspertiz Raporunda; otomobilin 13.04.2015 tarihinde ...’da faaliyet gösteren anlaşmasız-yetkisiz ... Oto’da incelendiği, 11.005 km’de, sigorta bedelinin 59.500,00 TL, piyasa değerinin 58.000,00 TL, onarım süresinin 5 iş günü, muallak hasarın 2.000,00 TL, sol arka kısımlarından hasarlı, sol arka lastiğin üst kısmından içeri doğru basık olduğu, değiştirilmesi gereken hasarlı parça ve malzemeler arasında 57,64 TL iken %48-27,67 TL iskontolu 29,97 TL bedel ile; arka tampon sol braket, jant göbeği bulunduğu, uygulanması gereken onarım ve montaj işçilikleri arasında 1.080,00 TL bedel ile; kaporta onarım(180,00 TL, sol arka çamurluk), boya (280,00 TL-sol arka çamurluk, arka tampon), kaporta sökme-takma (70,00 TL-arka tampon), mekanik onarım (390,00 TL-Tia Şaseci ... dingil, çelik jant), elektrik (60,00 TL-arka tampon), döşeme-kilit (40,00 TL-sol arka çamurluk), rot balans (60,00 TL) bulunduğu, toplam onarım bedelinin KDV hariç 1.109,97 TL, KDV dahil 1.309,77 TL olduğu belirtilmiştir.
Onarımı fiilen gerçekleştiren ...-... tarafından davacı ... adına düzenlenen 25.04.2015 tarih ve C-038277 sayılı “Fatura”da; kaporta (250,00 TL), boya (280,00 TL), elektrik (60,00 TL), trim (40,00 TL), rot balans (60,00 TL) olmak üzere işçilik bedelinin KDV dahil 814,20 TL olduğu belirtilmiştir.
Hasar fotoğrafları incelendiğinde; otomobilin dijital odometresine göre 11.005 km’de olduğu, hasarın esasen sol arka çamurluk ve tampon sol yan kesiminde etkili olduğu, sadmenin şiddetine, açısına, ilerleme hızına, temas eden yüzeylerin katılığına ve yakın civarda bulunan komponentlerin yapısal ve malzeme özellikli davranışlarına bağlı olarak sol arka çamurluk gibi kaynaklı metal dış kaporta, arka tampon, braket vb. polikarbon komponentleri ile sol arka jant aksamında ezilme, sürtme vb. değişik derecelerde deformasyona uğradığı, hasarın kaza ile uyumlu, oluşması beklenen ve muhtemel hasarlardan olduğu, hasarın bünyesinde 4.000-5.000 adet kaynak noktası bulunan kaynaklı güvenlik kafesinin yapısını ve rijitliğini oluşturan önemli parçalarından olan direklere, taban sacına, şasi kollarına vb. sirayet etmediği, onarılan kaporta aksamına boya işlemi uygulanarak fonksiyon ve estetik açıdan giderilebilir ölçüde olmasına rağmen özellikle uygulanan mekanik işlem, ısıl işlem, macunlama, taşlama, zımparalama ve boya işlemleri sonucunda fabrikasyon özellikleri, orijinal mukavemet, homojen boya kalınlık değeri dağılımı, ton ve işçilik kalitesi, korozyon direnci, gönye sağlanamayacağından üzerinde değer kaybı oluşturacağı, kaliteli-garantili işçilik uygulansa dahi ikinci el piyasada satılacağı zaman pazarlık konusu ve imtina edilerek piyasa değerini hasarsız emsallerine göre kaybedeceği, dolayısıyla daha düşük fiyata satılması ve rağbet görmesinin beklenen muhtemel bir durumdur.
Davacı ...’e ait ... plaka sayılı taşıt, Hyundai marka, ... tipinde, 2014 model, Gri renkli, 25.04.2014 ilk tescil ve trafiğe çıkış tarihli, olay günü 11.005 km’de ve yaklaşık 1 yıl yaşında, günde ortalama 32 km yol kat edilen, aynı trend ile kullanılmaya devam edilmesi halinde günümüzde yaklaşık 52.000 km seviyelerinde, 1582 cc hacimli, 136 HP gücünde, dizel yakıtlı içten yanmalı motora ve düz vites kutusu düzeneğine haiz hususi otomobil olup dava konusu kazanın meydana geldiği 11.04.2015 tarihinde geçerli olan 2015 yılı Nisan ayı listesine göre (177-404 marka-tip kod numaralı) MTV’ne esas kasko değerinin 60.490,00 TL, günümüz 2018 yılı Kasım ayı listesine göre ise yükselerek 77.797,00 TL olduğu, kamuya açık internet sitelerinde hasarsız (boyasız-değişensiz) oldukları beyan edilen emsallerinin ikinci el piyasa değerinin ilgili filtrelemeler ile (2014 model, 30.000 km-80.000 km aralığı vb.) pazarlığa açık şekilde asgari 68.000,00 TL-azami 77.500,00 TL aralığında, en düşük ve en yüksek değerler elendiğinde 69.000,00 TL-71.000,00 TL aralığında değiştiği, bazı sitelerde 67.850,00 TL ve 68.500,00 TL olarak değerlendiği, ortalama alındığında 70.000,00 TL olduğu, segmentine göre makul düzeyde pazarlık payı dikkate alınarak indirim uygulandığında rağbet göreceği peşin rayiç bedelinin günümüzde 69.000,00 TL civarında olduğu, dolayısıyla daha yüksek olan kasko değeri ile daha düşük olan ortalama rayiç değeri arasında yaklaşık %11,30 nispi oran bulunduğu, benzer yaklaşımla olay tarihinde yaklaşık 1 yaşındaki otomobil için günümüzde 2017 model emsallerinin kasko değerinin 108.074,00 TL, ikinci el piyasa değerinin 90.000,00 TL civarında olduğu, aralarındaki nispi oranın %16,72 olduğu, geçmişe uyarlandığında da hasarsız emsalinin ikinci el piyasa değerinin 53.650,00 TL olduğu saptanmış, somut veri niteliği taşıması bakımından kasko ve değer kaybı ekspertiz raporlarında belirtilen 58.000,00 TL ve 51.000,00 TL şeklindeki değerler eklenip genel ortalama alındığında 54.000,00 TL piyasa değerinin hasarsız-boyasız hali için kabulünün uygun olduğu, ancak üzerinde değer kaybı meydana getiren geçmiş kaza ve hasar kayıtlarının incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda; 19.02.2018 tarihli müzekkereye cevaben Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından hazırlanan 13.03.2018 tarihli yazı ve ekinde sunulan belgelerden herhangi bir kaza kaydı bulunmadığı belirtilmekle birlikte sektör dışı bilirkişilere bilgilerin gizliliği gerekçesi ile şifre sağlanmadığı için otomobilin şasi ve motor numarası ile sorgulaması yapılamamış, davacı tarafın kimlik numarası ile tramerde yapılan kısıtlı sorgulamasında dava konusu 11.04.2015 tarihli kazasından önce kaza kaydı bulunmadığı, sonraki dönemde 07.12.2015 tarihli (saat 16:10 sıralarında ... ili, ... ilçesinde park halinde iken sol ön çamurluk kesimine sürücü ...’nin idaresindeki ... plakalı, ... marka, ... tipinde okul servis minibüsün sağ arka çamurluk kesimi ile çarptığı ve SBM’de 7285199 kaza ihbar numarası ile işlem gördüğü) olmak üzere toplam 2 adet kayıtlara girmiş kazası bulunduğu, sonraki dönemde gerçekleşen kazanın rayiç değerine etkisi olmadığı için değerlendirilmesine gerek olmadığı, dosya münderecatında da aksini gösteren herhangi bir belge bulunmadığından ve sunulması halinde yeniden değerlendirilmek üzere şimdilik davaya esas 11.04.2015 tarihli kazasının ilk kazası olduğu, kaza tarihinde hasarlanan ve üzerinde değer kaybı yaratacak nitelikteki sol arka çamurluk aksamının daha önce herhangi bir işlem görmediği, fabrikasyon orijinal vasfını koruduğu, otomobilin 13.06.2016 tarihinde ...’a satılmıştır.
Yapılan incelemeler sonucunda; sektörde değer kaybı raporlarında ZMS Genel Şartlar ekinde bulunan ve ... İcra komitesi tarafından sigorta eksperlerine yönelik hazırlanan değer kaybı hesaplama yöntemi ile ayrıca yetkili acentalarından veya galerilerden şifahen alınan hasarsız ve onarılmış haldeki piyasa rayiç değer araştırma yönteminin çok sık, Almanya kökenli ve farklı esaslara (rayiç değer, onarım bedeli, yaş, piyasa araştırma vb.) dayalı değişik modeller (başlıca Merkantil, Ruhkopf-Sahm, Halbgewachs, Hamburg, Bremen, Heintges, BVSK gibi) nadiren kullanılmakta olduğu, farklı farklı değer kayıpları telaffuz edilebildiği, değer kayıplarının aracın içinde bulunduğu segmentine, rayiç değerine ve fabrikasyon özelliğini kaybetmesine bağlı olarak onarım bedellerinin üzerinde çıktığı durumların da söz konusu olabildiği, değer kayıplarının rayiç değer ve hasar bölgeleri ile doğrudan ilgili ve teknik hususlar olduğu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren, ancak yasal dayanağı bulunmadığı ve yasal dayanağının bulunmadığının kanun koyucu tarafından fark edilmesi üzerine bu yasal boşluğun giderilmesi amacıyla 14.04.2016 tarihinde kabul edilerek 26.04.2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayım tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile birlikte 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun dört maddesinde önemli değişikliğe gidilerek 3. madde ile KTK’nun 90. maddesinin “Madde 90-Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde değiştirildiği, T.C. Danıştay 15. Dairesi’nin; 2015/5277 Esas ve 04.10.2016 tarihli, 2017/2261 Esas, 17.01.2018 tarihli, T.C. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2017/176 İtiraz no kapsamında 23.02.2017 tarihli kararları ile ZMS Genel Şartları ile ekinde yer verilen “ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hususların, kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli (bir yıl veya daha uzun) kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybının %50’si yani yarısı trafik sigortasından ödenmeyecektir, sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz, kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler” gibi düzenlenme maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, Yargıtay yerleşik içtihatlarının ise değer kayıplarının aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) yöntemi ile belirlenmesi yönünde olduğu, Hazine Müsteşarlığı’nca 14.05.2015 tarihli 29355 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 01.06.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’ndan sonraki dönemde bedensel zararlarla ilişkin bulunmasına rağmen münhasıran değer kaybı ile ilgili Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen güncel ilamların mahiyeti hakkında bilgi elde edilemediği, T.C. İstanbul 9. Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/344 Esas, 2017/351 sayılı ve 01.06.2017 tarihli kararında özetle; ZMS Genel Şartları’nın esas alınması gerektiği belirtilmesine rağmen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/145 Esas, 2017/533 sayılı ve 25.04.2017 tarihli kararında özetle; tazminatın belirlenmesinde uygulanacak ilkeler Yargıtay’ın trafik kararlarından kaynaklanan tazminat davalarına bakan Hukuk Dairelerinin içtihatları ile belirlenmiştir denilmekte, Yargıtay kararlarında da aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir açıklaması mevcut olduğu,
Davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından ... plaka numaralı otomobil için düzenlenen ... numaralı ZMS (Trafik) Sigortası poliçesinin tanzim tarihinin 07.08.2014, kaza tarihinin 11.04.2015 olduğu, yeni genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten öncesine ait olduğu, olay anından önce değer kaybına uğramamış haldeki otomobilin ikinci el piyasada rağbet göreceği peşin rayiç değeri 54.000,00 TL civarında belirlenmiş olup 25.01.2018 tarihli kaza nedeniyle üzerinde meydana gelen baz değer kaybının (54.000,00 TLx%10=) 5.400,00 TL olduğu, gerçek değer kaybının, baz değer kaybından düşük olduğu, hasar boyutu katsayısı değer kaybına neden olacak vasıfta işlem gören sol arka çamurluk gibi kaynaklı dış kaporta aksamı olmak üzere toplam 1 adet kaporta komponenti için globalde 0,15 uygun görülerek (5.400,00TLx0,15=) 810,00 TL olarak (global oransal~%1,50) hesaplandığı, açıklanan teknik detaylar dışında hukuki değerlendirmeye muhtaç olan hususlar doğrultusunda değer kaybı zararının her iki yöntem ile değerlendirilerek hesaplamanın yapıldığı, sigorta eksperlerinin kullanması için ZMS Genel Şartları Eki’ne derç edilen formülasyon uygulandığında; kaynaklı ana parçalarda değişim (T1=0,00 TL), kaynaklı ana parçalarda düzeltme (sol arka çamurluk (takdir 1-T2=378,00 TL), (T1)-(T2) haricinde olan parçalarda düzeltme-değişim (T3=0,00 TL), boya (sol arka çamurluk-1 parça-T4=405,00 TL) olmak üzere toplam 783,00 TL, kilometre tenzilli 783,00 TL olarak hesaplandığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda; aracın özellikleri de dikkate alınarak kurumsal yapısı nedeniyle Hyundai markasının Türkiye genel distribütörü olan ... Otomotiv San. ve Tic. A.Ş.’nin yetkili bayileri arasından seçilen ... Plaza (...), ... (...), Kaynak ... Plaza (...) ve ... (...) ikinci el birimleri ile aracın genel durumu, uğranan hasarın derecesi ve uygulanan onarımın mahiyeti gereği gibi teknik olarak izah edilerek yapılan görüşmeler ve piyasa araştırması sonucunda, otomobilin ikinci el değerinin hasarsız hali için ortalama 55.000,00 TL, onarım görmüş hali sonrası için ortalama 54.000,00 TL, aralarındaki fark olan değer kaybının 1.000,00 TL olarak belirlendiği, Sayın Mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde yazılacak müzekkereler ile de değer kaybının ayrıca öğrenilebilir nitelikte olduğu, davacı tarafın davalılar aleyhine başlattığı ve itirazlar üzerine durdurulmasına karar verilen ilamsız icra takibine esas aldığı 740,00 TL değer kaybı tutarının uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Yargıtay kararları uyarınca ZMS (Trafik) sigorta poliçeleri teminat kapsamı içine gerçek zarar kalemleri arasında olan değer kayıpları da dahildir. 2017 yılı Ekspertiz Ücret Tarifesi’ne göre; Motorlu Araçlar’da-Binek, Hafif Ticari ve Motosiklet: 156,90-TL'den az ve 697,31-TL'den fazla olmamak üzere tespit edilen hasar tutarının %1,5'i, Ağır Vasıta: 232,44-TL'den az ve 1045,96-TL'den fazla olmamak üzere tespit edilen hasar tutarının %1,5'i, İş Makinası: 348,65-TL'den az ve 1510,83-TL'den fazla olmamak üzere tespit edilen hasar tutarının %1,5'i, Değer Kaybı: 174,33-TL'den az ve 581,09-TL'den fazla olmamak üzere tespit edilen değer kaybı tutarının %1,5'i, Kaza Tespit Tutanağı Tanzim Ücreti: 174,33-TL olup Hazine Müsteşarlığı tarafından 05.06.2013 tarihinde yayınlanan “26.04.2013 Tarihli ve 2013/7 Sayılı “Motorlu Araç Sigortaları Hasar İhbarlarının Yapılması ve Değerlendirilmesi Prosedürüne İlişkin Genelge”de Değişiklik Yapılmasına İlişkin Genelge”de; 10. madde “Her iki tarafın da kendi eksperini tayin ettiği durumlarda, her iki rapor üzerinde anlaşma sağlanamaması halinde uyuşmazlık derhal sistem üzerinden Merkeze iletilir. Bu durumda, İcra Komitesi tarafından belirlenen kıstaslar çerçevesinde Sistem tarafından hakem eksper tayin edilir.” şeklinde değiştirilmiştir. Eksper Yönetmeliği incelendiğinde; eksper tayini ve ekspertiz ücreti ile ilgili olarak Kanunun 22 nci maddesi hükümleri çerçevesinde hareket edilir. İcra Komitesi, Birlik ile ortaklaşa bir rehber tarife hazırlayabilir. Taraflardan birinin tayin ettiği ekspere itiraz eden diğer tarafın ayrıca eksper tayin etmesi mümkündür. Bu durumda yeni eksperin ücreti, sözleşmeye özel şart olarak derc edilmedikçe sigorta şirketi tarafından ödenir. Her iki rapor üzerinde de anlaşma sağlanamaması halinde tarafların üzerinde mutabık kalacakları hakem eksperin ücreti taraflarca ortaklaşa karşılanır. Hakem eksper tayini için İcra Komitesine başvurulabilir. Ekspertiz ücreti ile ilgili olarak ekspertiz işlemi esnasında yapılan masraflar tahmin edileni aşarsa, bu durum hemen ücreti ödeyecek tarafa bildirili (Mad. 16). Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği’nde; Sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından atama: Motorlu araç sigortalarında sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından, her aşamada eksper atanabilir. Sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişi tarafından atanan eksper tarafından yapılan tespitlere, 3 iş günü içinde sigorta şirketi tarafından itiraz edilebilir. İtiraz süresi, eksper raporunun...’e girişine ilişkin olarak muhataba yapılan bildirimle başlar. İtiraz halinde, sigorta şirketi tarafından atanan ekspere ilişkin bilgiler ...’e girilir. Sigorta şirketleri, sigorta poliçelerinde sigortalı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişilerin de eksper tayin edebileceği bilgisine yer vermek zorundadır (Mad. 7). 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22. maddesi 19. fıkrasına göre; sigorta eksperinin, sigortacı veya sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından atanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir. Hazine Müsteşarlığın 26.04.2013 tarihli ve 2013/7 nolu Motorlu Araç Sigortaları Hasar İhbarlarının Yapılması ve Değerlendirilmesi Prosedürüne İlişkin Genelge’nin 4. maddesine bakıldığında; sigorta eksperinin sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler tarafından tayin edilmesi halinde, ekspertiz ücreti 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1426. Maddesinin birinci fıkrası çerçevesinde karşılandığı şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 1426 maddesinde sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır, şeklinde düzenlendiği görülmektedir. Bu maddeler çerçevesinde incelendiğinde; eksper raporu ücretinin tazminatın kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderlerden olduğu, faydalı olduğu, bu nedenle de makul gider olarak sayılan bu giderden sigorta şirketinin sorumluluğu bulunduğu, davacı tarafın davalılar aleyhine başlattığı ve itirazlar üzerine durdurulmasına karar verilen ilamsız icra takibine esas aldığı 206,05 TL ekspertiz ücretinin uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İTİRAZIN İPTALİ YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
Davacı tarafından ... 21. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosya kapsamında icra takibi ile 740,00 TL değer kaybı asıl alacak tutarı için 11.04.2015 tarihinden itibaren ve 206,05 TL ekspertiz ücreti için 04.04.2017 tarihinden itibaren 06.04.2017 icra takip tarihine kadar 132,34 TL işlemiş yasal faizi olmak üzere toplam 1.078,39 TL talep edildiği, davalı tarafından İcra Müdürlüğüne yapılan itiraz ile icra takibinin durdurulması talep edildiği, her ne kadar heyetimizce davacının aracının değer kaybı 783,00 TL olarak tespit edilmiş ise de talep ile bağlı kalınarak faiz hesabı 740,00 TL değer kaybına göre yapılacağı, talep edebileceği alacakların icra takibinin başlatıldığı 06.04.2017 tarihine kadar yasal faizi ve faizle birlikte toplam tutarın 1.078,39 TL olduğu, davacının ... 21. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası kapsamında 946,05 TL asıl alacak ve 132,34 TL işlemiş faiz yönünden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin ve icra takibinin devamı gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 11/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin icra takibine konulmasın üzerine davalıların icra takibine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu kazanın 11.04.2015 günü saat 12:20 sıralarında davalı sürücü ...'ün sevk ve idaresindeki, davalı ... adına tescilli, davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından 07.08.2014-07.08.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ... numaralı ZMS (Trafik) Sigortası poliçesi ile maddi zararlarda araç başına azami 26.800,00 TL poliçe limiti ile teminat altına alınmış, ... plaka sayılı, ... marka, ... tipinde, 2014 model, Beyaz renkli hususi otomobil ile ... ili, ... ilçesinde ... bağlantı yolunu takiben Hal istikametinden ... istikametine seyri halinde iken olay mahalli olan şehir parkı hizasına geldiğinde sağına doğru şerit değiştirmek istediği esnada sağ yan ön kesimleri ile önünde bulunan ve orta şeridi takiben aynı istikamette düz seyir halinde olan sürücü ...’ın sevk ve idaresindeki, davacı ... adına tescilli, ... plaka sayılı, ... marka, ... tipinde, 2014 model, Gri renkli hususi otomobilin sol arka çamurluk kesimine çarpması sonucu toplam iki taşıtın karıştığı, iki çarpışmanın yaşandığı trafik kazası meydana gelmiş, olay taşıtlarda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, ... plaka numaralı otomobilin davalı sürücüsü ...’ün %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, meydana gelen zarar ve ziyandan araç maliki-işleteni davalı ...’ün aynı oranda, ZMS (Trafik) sigortacısı davalı ... Sigorta A.Ş.’nin aynı oranda ve azami 26.800,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, ... plaka numaralı otomobilin sürücüsü ...’a atfı kabil kusur bulunmadığı, Davacı ...’e ait ... plaka numaralı otomobil üzerinde meydana gelen değer kaybı zararının ZMS Genel Şartları Eki’ndeki formülasyona göre 783,00 TL, Yargıtay içtihatlarına göre 1.000,00 TL olduğu, itirazlar üzerine durdurulmasına karar verilen ilamsız icra takibine esas alınan 740,00 TL tutarındaki değer kaybı ile 206,05 TL tutarındaki ekspertiz ücretinin uygun olduğu, davacının ... 21. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası kapsamında 946,05 TL asıl alacak ve 132,34 TL işlemiş faiz yönünden oluşan toplam 1.078,39 TL davacının alacaklı olduğu anlaşılmakla yukarıda ayrıntılı olarak dökümü yapılan rapordaki tespitler ışığında davanın kabulü ile 1.078,39 TL üzerinden devamına, asıl alacak 946,05 TL ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacaklı belirli ve hesap edilebilir olduğundan alacağın % 20 si oranındaki 215,68 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 1.078,39 TL üzerinden devamına, asıl alacak 946,05 TL ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, % 20 oranındaki 215,68 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 73,66 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 42,26 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 1.736,00 TL müzekkere, posta, tebligat ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.767,40 TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.078,39 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda KESİN olmak üzere karar verildi.10/04/2019
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır
"Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır."