11. Ceza Dairesi 2017/2899 E. , 2021/2308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında 2011, 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın şirketi arkadaşı olan ... ile birlikte açtığını, ancak resmiyette onun adının geçmediğini, kendisinin şirkete bazen gelip gittiğini, satış işlemlerini yapan kişinin ... olduğunu, kendisinin sahte fatura düzenlemediğini savunması, ...’nın 05/11/2013 tarih ve 2013-A/3159/126 sayılı vergi tekniği raporu ekinde yer alan 14/04/2011 tarihli yoklama tutanağında; “şirkette ... ...’ın 18/04/2011 tarihinden itibaren çalıştırılacağının” belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin ve suçun unsurlarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1- ... ...’ın kimlik ve adres bilgilerinin temin edilip CMK’nin 48. maddesindeki çekinme hakkı hatırlatılarak tanık olarak dinlenmesi, suça konu fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilerek sanığa ve adı geçen kişiye gösterilerek kendileri tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin sorulması, kendileri tarafından düzenlenmediğini söylemeleri halinde faturalardaki yazı ve imzaların sanığın ve ... ...’ın eli ürünü olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
2- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve ... ...’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenenlerden kanaat oluşturacak sayıda mükellef hakkında düzenlenen karşıt inceleme raporlarının onaylı örneklerinin ilgili vergi dairelerinden getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı ve ... ...’ı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulması,
3- Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemek eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.