Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9921 Esas 2018/5809 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9921
Karar No: 2018/5809
Karar Tarihi: 19.09.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9921 Esas 2018/5809 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi istedi. Davacı, davalıya ait parseldeki binanın projesine uygun hale getirilmesini talep etti. Davalılar davanın reddine karar verildi. Mahkeme, davacının talebini kabul etti. Davalılar vekili temyiz etti. TMK madde 683 ve 737 ile 750. maddelerinde düzenlenen komşu hakkı hükümleri incelendi. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. Somut olayda zararın oluşmasındaki etkisi belirtilmediği için hükmün bozulmasına karar verildi. Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olacak.
14. Hukuk Dairesi         2016/9921 E.  ,  2018/5809 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2013 gününde verilen dilekçe ile projeye aykırılığın eski hale getirilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, kayden maliki olduğu 99 ada 82 parsel 7 nolu bağımsız bölümde oturduğunu, komşu 99 ada 62 parsel sayılı taşınmazda davalı ..."a ait fırının bulunduğunu, davalı tarafından sonradan projesine aykırı olarak kapı açtığını ve zemin katı imalathane ve fırın olarak kullandığını, buradaki çalışmalar sebebiyle dairesinin aşırı sıcak olduğunu, gürültü olduğunu, kendisine ait dairedeki parkelerin kuruduğunu, sıcaktan hamam böceklerinin dairesini sardığını, sıcak sebebiyle sağlığının bozulduğunu ileri sürerek davalıya ait parseldeki binanın projesine uygun hale getirilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez.
    Somut olayda; mahkemece her ne kadar davalılardan ..."a karşı dava yöneltilmiş ve aleyhine karar verilmiş ise de, zararın oluşmasındaki etkisi ile nasıl ve ne şekilde zarar verdiği, husumetin yöneltilmesinin sebebi anlaşılamamıştır.
    Bu itibarla, yukarıda belirtilen hususların açıklığa kavuşturulması, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.