22. Hukuk Dairesi 2016/25615 E. , 2019/23989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin haklı bir neden olmadan feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ücret talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılardan ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Belediyenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma hesabı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının tüm çalışma dönemi boyunca 12 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak dosyada 2014 yılı Haziran ayına ait davacının işe giriş ve çıkış saatini gösterir davacı tarafından imzalanmış kayıtlar bulunmaktadır. Bu nedenle belirtilen bu dönem için kayıtlarda belirtilen çalışma saatleri dikkate alınarak yapılan hesaba göre hüküm kurulması gerekirken bu kayıtların dikkate alınmadan hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ayrıca taraflar arasında imzalanan 01.03.2013 tarihli iş sözleşmesi uyarınca yıllık iki yüz yetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu hususunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
Anılan belgeye göre yıllık iki yüz yetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğunun kararlaştırılması karşısında davacının sözleşme tarihi itibari ile yıllık iki yüz yetmiş saati aşan fazla mesai ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerekirken, bu hususa dikkat edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.