23. Hukuk Dairesi 2014/5601 E. , 2015/467 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, şikayet olunan iflas idaresi tarafından kabul edilerek 3. sıraya alınan 196.839,09 TL"lik gümrük vergisi alacağının, rehinli alacaklardan önce ödenmek üzere rüçhanlı olarak sıraya kaydedilerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.
Mahkemece şikayetin reddine dair verilen kararın, Dairemizin 03.05.2012 tarih ve 1135 Esas, 3336 Karar sayılı ilamıyla mahkemece şikayete konu vergi alacağına esas teşkil eden üzerinden vergi alınan malın masa mevcudunda yer almadığı, bu sebeple alacağın rüçhanlı olma niteliğini kaybettiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş ise de, gümrüğe tâbi eşyanın iflâs masasında bulunup bulunmadığı ya da böyle bir eşyanın satışından elde edilen bedelin iflâs masasında olup olmadığının tespiti yönünde herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadan bu kanıya nasıl varıldığı anlaşılamadığından hazine alacağının dayandığı belgeler, iflâs dosyası, müflis şirkete ait diğer kayıtlar ile ilgili diğer belgeler üzerinde, aralarında yeminli mali müşavirin de bulunduğu üç kişilik ehil bir bilirkişi heyetince inceleme yaptırılarak, gümrüğe tâbi eşyanın iflâs masasında bulunup bulunmadığı ya da böyle bir eşyanın satışından elde edilen bedelin iflâs masasında olup olmadığının tespiti ile varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, bozulması üzerine, bozmaya uyularak, yapılan yargılama sonucunda; davanın HMK"nın 150/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen kararın, Dairemizin 09.09.2013 tarih ve 4783 Esas, 5216 Karar sayılı ilamıyla İİK"nın 18/III hükmü uyarınca, tarafların çağrılmalarına rağmen duruşmaya gelmemeleri hâlinde hâkimin uyuşmazlığın esasını inceleyip gereken kararı vermesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine, bozmaya uyularak, alacaklının rüçhanlı addedilerek üst sıralara çıkabilmesi için tahakkuk eden alacağın, masa malvarlığı kapsamında olması ve alacağın, iflasın açılmasından sonraki bir döneme ya da eş zamanla olarak masa kayıtlarında yer almasının gerektiği, dolayısı ile üzerinden vergi alınılması, masa alacağı yer alması rüçhanı olduğunu ortadan kaldırır ya da onun niteliği korunması gereken yüksek değer olmaktan çıkartacağı, bu itibarla
alacağın rüçhanlı olmadığının tartışmasız olduğunun, alacağın kaynağını gösteren ve davacı tarafından sunulan .... "nin yazısı ile sabit olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
Şikayet, 3. sıraya alınan gümrük vergisi alacağının rehinli alacaklardan önce ödenmek üzere rüçhanlı olarak sıraya kaydedilerek, sıra cetvelinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Gümrük vergisi malın aynından kaynaklanan vergilerden olup, iflas sıra cetveline bütün sıraların üstünde "rüçhanlı sıra" tabir olunan sıraya yazılır ve sadece vergiye konu maldan öncelikle tahsil edilir. Malın ya da bedelinin masada bulunmaması halinde rüçhanlı sıraya yazılmasının bir anlamı yoktur. Özel yasalarda imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar ise rüçhanlı alacak değildir. Mesela 6183 sayılı Kanun"un 21/1. maddesinde diğer vergi alacaklarına tanınmış imtiyaz bu türdendir. Diğer anlatımla, gümrük vergi ve resimleri, 6183 sayılı Kanun’un 21/II ve İİK"nın 206/I hükümleri uyarınca rüçhanlı olup, gümrük vergisine tâbi eşyanın satışından elde edilen paradan öncelikle ödenir. Bu nedenle gümrük vergilerinden doğan alacağın rüçhanlı olabilmesi için, gümrüğe tâbi eşyanın veya bu eşya satılmışsa, satış bedelinin iflâs masasında olması şart olup, diğer malların satış bedelinden gümrük vergilerinin ödenmesi mümkün değildir.
Somut olayda, mahkemece, "Dayanılan ..."nün 20.01.2010 tarih 79371 sayılı yazısı referans alındığında .... adına tanzimli 21.10.1999 tarihli 60888 sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında 14185/14.12.1999 sayı ve tarihli giriş beyannameleri muhteviyatı eşyadan doğan alacağın tahsili ile ilgili olarak (e) de yazılı borç miktarının 196.839,09 TL olduğu ifade edilerek bu alacağın kaynağı verilerin de yazı ekine ilave edildiği görülmüştür. Bu bilgi belgeler birlikte değerlendirildiğinde alacağın müflisin ticari etkinliklerinden neşet eden vergi ve gecikme zammı ile faizlerinden neşet ettiği tartışmasızdır" ve "Alacaklının rüçhanlı addedilerek üst sıralara çıkabilmesi için tahakkuk eden alacağın masa malvarlığı kapsamında olması ve alacağın iflasın açılmasından sonraki bir döneme ya da eş zamanla olarak masa kayıtlarında yer alması gerekir. Dolayısı ile üzerinden vergi alınılması masa alacağı yer alması rüçhanı olduğun ortadan kaldırır ya da onun niteliği korunması gereken yüksek değer olmaktan çıkarır. Bu itibarla alacağın rüçhanlı olmadığı tartışmasızdır. Bu dosya içerisinde bulunan ve alacağın kaynağını gösteren idare tarafından delil olarak sunulan ..."nin yazısı ile sabittir." gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olup, uyulmasına karar verilen ilk bozma ilamının bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin gereği yerine getirilmemiş, bozma ilamının dışına çıkılarak, hukuki dayanağı bulunmayan, bozma ilamı ile ilgilisi anlaşılamayan bir kısım anlatımlarla gerekçe oluşturulmaya çalışılmıştır. Öte yandan, İİK"nın 21/2. madde hükmünün, Damga Vergisi Kanunu"nun 21/2. maddesi hükmü; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu"nun 55. madde hükmünün ise, Damga Vergisi Kanunu"nun 55. madde hükmü olarak gerekçede belirtilmesi de hatalı olmuştur.
Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan kanun hükümleri çerçevesinde, hazine alacağının dayandığı belgeler, iflâs dosyası, müflis şirkete ait diğer kayıtlar ile ilgili diğer belgeler üzerinde, aralarında yeminli mali müşavirin de bulunduğu üç kişilik ehil bir bilirkişi heyetince inceleme yaptırılarak, gümrüğe tâbi eşyanın iflâs masasında bulunup bulunmadığı ya da böyle bir eşyanın satışından elde edilen bedelin iflâs masasında olup olmadığının tespiti ile varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, uyulan birinci bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.