14. Hukuk Dairesi 2016/366 E. , 2018/5801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.02.2012 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası, elatmanın önlenmesi, tazminat ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, kadastral parselin ihyası, elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tazminat ve yıkım isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, imar uygulamasına tabi tutulan 323 ada 52 sayılı kadastral parseline ilişkin imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek, 2217 ada 1 ve 2218 ada 1 sayılı imar parsellerinin iptali ile 323 ada 52 sayılı kadastral parselin ihyası ile tazminat, elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, imar işleminin idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle 323 ada 52 sayılı kadastral parselin ihyası ile tazminat, elatmanın önlenmesi ve yıkıma yönelik isteğin kabulüne, ecrimisil isteği yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davacılar vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; ... sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve Türk Medeni Kanunu"nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan ... kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının ... kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
Öte yandan, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması ve ayrıca yargılama gideri ve bu giderlerden sayılan vekalet ücretinden iptal edilen idari işlemi yapan davalı ..."nin sorumlu tutulması gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m. 26/1)
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 12.02.2013 tarihli fen bilirkişi raporu ve eki krokisine göre 2217 ada 1 ve 2218 ada 1 sayılı imar parsellerinin tamamı ile park yeri olarak (yol ve yeşil alan) gösterilen 9.503,74 m2"lik kısmın 323 ada 52 sayılı kadastral parselin içinde kaldığı belirtilmiş olup hükmün infaza elverişli olabilmesi için ihyası istenilen kadastral parsel üzerinde oluşturulan imar parsellerinin açıkça belirtilip bu kısmın ... kaydının iptali ile yine yol ve park alanları da açıkça belirtilerek bu bölümleri de kapsayacak şekilde kadastral parselin ihyası ile davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere infaza elverişsiz biçimde hüküm kurulması davacılar doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.