22. Hukuk Dairesi 2016/25504 E. , 2019/23984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı ... İnş. Mak. .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının iş sözleşmesini ücret alacakları ödenmediğinden haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve son 2,5 aylık ücretinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, davacının davalı şirketten hiçbir hak ve alacağı olmadığını, tüm ücretlerinin ödendiğini ve tüm ücretli izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı Şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yıllık izin ücreti talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı ve davalı ... İnş. Mak. .... San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalı ... Ltd. Şti.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 37. maddesine göre, işçiye ücretinin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde son yıla ait Eylül, Ekim ve Kasım ayından kalan 18 günlük ücretinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise davacının ücretlerinin ödendiğini savunmuş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya 20.11.2014 tarihinde Eylül ayı maaşının tamamının ödendiği, bu nedenle Eylül ayına ilişkin ücret alacağı bulunmadığı, Ekim ayında hak kazandığı üretin 919,75 TL olduğu ancak 20.11.2014 tarihinde Ekim ayı maaşının 833,94 TL yattığı bu nedenle 2014 Ekim ayından kalan bakiye ücret alacağının 85,73 TL olduğu, Kasım ayı maaşının ise 560,68 TL olarak 04.02.2015 tarihinde ödendiği ancak davacı davasını 02.12.2014 tarihinde açmış olduğundan dava açıldıktan sonra Kasım ayı ücretinin ödendiği anlaşıldığından dava tarihi itibari ile hesaplama yapılması gerektiği gerekçesi ile bu aya ilişkin olarak da hesaplama yapıldığı belirtilmiş ve mahkemece net 646,41 TL ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Öncelikle dosya içerisinde yer alan banka hesap dökümleri incelendiğinde davacının 2014 Ekim ayı maaşının bilirkişi tespitinin aksine 20.11.2014 tarihinde 919,75 TL olarak tam yatırıldığı görülmekle bu aydan eksik kalan ücret alacağı olmadığı anlaşılmış ve Kasım ayı maaşının ise dava tarihinden sonra, yargılama esnasında yatırıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıyan örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge yargılamanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün olup yargılama esnasında ödemesi yapılan Kasım ayı ücret alacağının bilirkişice dava tarihinde ödenmediği gerekçesi ile hesaplamaya dahil edilmesi hatalıdır. Bu itibarla mahkemece yapılacak iş ödeme tarihinin davadan önce olduğu 2014 Eylül ve Ekim ayı ücret taleplerinin reddine, davadan sonra ödendiği anlaşılan 2014 Kasım ayı ücreti yönünde ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin kısmen kabulü isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.