Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3400
Karar No: 2015/464
Karar Tarihi: 02.02.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/3400 Esas 2015/464 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/3400 E.  ,  2015/464 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ve birleşen davada davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifinin ortağı ve kooperatif konutlarının üzerinde kurulu bulunduğu arsanın hissedarı olduğunu, arsa maliki olması nedeniyle A Blok 2 kat 3 nolu dairenin kendisine kur"a ile tahsis edildiğini, I Blok 5. kat 10 nolu dairenin, ortaklık payının devralması ile devralındığını, kullanıma açılan kooperatif ferdi elektrik aboneliği tesis olunmadığından kooperatife ait ana sayaçtan elektrik verildiğini ve her konut ana sayaçtan aldığı elektriğin parasını ödediğini, 22.01.2006 tarihli genel kurul kararıyla elektrik sayaçlarının kontörlü sisteme dönüştürülmesi sonrasında davalının, elektrik kontörü vermekten kaçındığını ileri sürerek, müvekkilinin dairelerinde kullanmak üzere bedeli ödenmek suretiyle almak istediği elektrik kontörü satışını yapmaktan kaçınmak şeklindeki muarazanın giderilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki beyanlarını tekrarlayarak, arsa maliki olması nedeniyle A Blok 10. kat 20 nolu dairenin kendisine kur"a ile tahsis edildiğini, B Blok 13. kat 25 nolu dairenin, ortaklık payının becayişleri sonucu müvekkiline geçtiğini ileri sürerek, bu daireler için de aynı talepli davayı açmıştır.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, konutların davacıya ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2001/519 E. sayılı kesinleşen dosyada kooperatif kur"a zaptı ile hak sahibi kooperatif ortakları ile arsa malikine tahsisi yapılmış olan konutların 2000 yılında tamamlanarak, genel iskân raporu alınıp iskâna açıldığı ve o tarihten bu yana hak sahiplerince kullanıldığı, 17 ortak tarafından çekilen kur"a kararına karşı açılan iptal davası ile bu kur"anın iptal edildiği, bunun üzerine kooperatif tarafından fiili durumun tespiti, tadilat yapanların yaptıkları tadilat yönünden rapor sunmak üzere inşaat mühendisi ..."e bir tespit yaptırıldığı ve sunulan raporun genel kurulun 24.06.2001 tarihli 7. maddesinde oylandığı, hazırda oturanların, tadilat yapanların, kiraya verenlerin yerlerinde kalmaları, yani kur"aya tabi tutulmamaları, kur"a zaptına göre hak sahibi 17 ortak tarafından içine hiçbirşey yaptırılmayan ve boş olan 17 daire için sadece 17 ortak arasında yeniden kur"a çekilmesi yönünde karar alındığı, buna göre de 285 üyenin 268"inin, ilk kur"a zaptına göre yerinde kaldığı, geri kalan 17 ortak için boş olan 17 dairenin tahsisi amacıyla yeniden kur"a çekildiği, bu kez de bu 17 kişi için alınan kur"a kararına yönelik olarak genel kurul
    kararının iptali istemiyle ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2001/519 E. sayılı dosyasında açılan davanın reddine dair kararın, Yargıtay 11. HD"nin 23.09.2004 tarih ve 2004/3121 E., 2004/8726 K. sayılı ilamı ile onararak kesinleştiği, bundan sonra herkesin, bu fiili duruma göre taşınmazını kullanmaya devam ettiği, ancak kurulan 17.01.2002 tarihli kat irtifakına karşı ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2003/701 E., 2006/296 K. sayılı ilamı ile iptaline dair kararın, Yargıtay 11. HD" ce 07.06.2007 tarih ve 2006/9427 E., 2007/8747 K. sayılı ilamı ile onanmış ise de kararda ayrıca davacıya ait 27 adet daire ve 5 işyerine ilişkin davacının mülkiyet hakkının korunduğu ve kurulacak olan kat irtifakında bu hususun da gözetilmesi gerektiği cihetiyle tüm süreç sonunda oluşan kat irtifakı iptal edilmiş olmasına rağmen, davacı tarafça bu oluşan kat irtifakına göre tahsis, tahsis sonrası becayiş ile kendisine geçen dava konusu ettiği dairelere ilişkin talepte bulunduğu, davacının ana kur"a sonucu tahsis, ama bu tahsis sonucu yapılan becayişe dayalı fiili olarak kullanmakta olduğu taşınmazlara kontör bedeli ödemek suretiyle elektrik tahsisine ilişkin talebinde artık iptal edilen kat irtifakına dayalı tahsis ve bu tahsislerden sonra varsa yapılmış olan becayişlerin devamından bahsedilemeyeceği, kat irtifakının bozulmasına ilişkin Yargıtay kararında ayrıca davacının sözleşme ile kazandığı haklarına ilişkin olarak da 27 adet daire ve 5 işyerine ilişkin mülkiyet hakkının korunması yönünde karar verildiği, hali hazırda da kooperatifin diğer üyeleri gibi, davacı da fiili (defacto) durum itibariyle taşınmazlarda bizzat kendisi veya kiraya verdiği kişilerce kullanımda bulunmak suretiyle hakimiyet alanında bulundurduğu dairelere kooperatifteki diğer tüm üyelere sağlandığı gibi davacıya da kooperatiften eşit davranma ve adalet ilkesiyle mevcut fiili durumundan dolayı davacının hakimiyetinde bulunan dairelere de davalının ücreti ödenmek şartıyla elektrik tahsisi mecburiyetinde olduğu, davacı tarafça, asıl davadaki A Blok 2/3 nolu, I Blok 5/10 nolu daire ile birleşen davadaki A Blok 10/20 nolu dairelerin kendi fiili hakimiyet alanında olduğu, bu nedenle de bu dairelere elektrik bağlanması yönündeki talebinin kabul edilmesi gerektiği, diğer birleşen dosyada yer alan B Blok 13/25 nolu dairenin ise fiilen kooperatifin hakimiyetinde ve sosyal tesis (misafirhane) olarak kullanılıyor olmasından dolayı, bu kısma ilişkin talebi yönünden aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, mahkemece, hüküm duruşmasında kısa karar yazılırken, iki ayrı dosyanın olması nedeniyle önce asıl dava 2011/375 E. sayılı dosyadaki davacı talepleri yönünden hüküm kurulup, bilahare birleşen dava yönünden hüküm kurulduğu ve 1"in A ve B"si şeklinde fıkralar ile yazılmış iken, maddi hata yapılarak, kısa yol kullanılmasından kaynaklı ana dosyadaki A Blok 2/3 ve I Blok 3/10 nolu daireler yönünden yeniden aynı kabul hükmünün tekrar edilmiş olduğu, bu maddi hatanın da her zaman giderilebilecek nitelikte olmasından dolayı gerekçeli karar yazdırılırken düzeltildiği gerekçesiyle asıl davada A Blok 2/3 nolu I Blok 5/10 nolu dairelere ilişkin davanın kabulü ile ücreti ödenmek suretiyle bu dairelere davalı tarafça elektrik kontörü satılmasına, muarazanın bu şekilde giderilmesine, birleşen davada B Blok 13 kat 25 nolu daireye ilişkin muarazanın giderilmesi davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine, A Blok 10 Kat 20 nolu daireye ilişkin davanın kabulü ile, ücreti ödenmek suretiyle bu dairelere davacı tarafça elektrik kontörü satılmasına, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada (3 ve 20 numaralı daire yönünden) davalı vekili ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, davalı kooperatifle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı arsa sahipliği ve kooperatif ortaklık ilişkisinde üyelik nedeniyle yapılan tahsis uyarınca davacının kullanımındaki dairelere genel kurulda alınan karara rağmen davalı tarafından elektrik kontörü verilmediği iddiasına dayalı ve bedeli verilerek, elektriğin sağlanarak, muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

    Kur"a ya da genel kurul kararı uyarınca yapılan tahsis ortağa şahsi hak sağlar. Kooperatif tarafından taşınmazın ortağa tahsisi, mülkiyeti geçiren bir işlem olmayıp, kooperatifle olan iç ilişkide bir hak bahşeden ve koşulları oluştuğunda kooperatife karşı muarazanın giderilmesi, müdahalenin önlenmesi, tapu iptal ve tescil talebinde bulunma hakkı veren bir haktır.
    Mahkemece, davacının üyeliğine dayalı yapılan tahsisin müdahalenin önlenmesi ve muarazanın giderilmesine ilişkin üyeye verdiği hak ve daireleri tahsise dayalı olarak fiilen kullanan diğer üyeler ile aynı konumda olan davacı arasındaki nispi eşitlik ilkesi gözetilerek ve sayaçların kontörlü sisteme dönüştürülmesi ve ücret alınmasına ilişkin genel kurul kararı dikkate alınarak verilen muarazanın giderilmesi kararı, elektrikten yararlanılmasına karar verilen dairelerde mülkiyet hakkına dayalı hak sahipliğinin tespitine ilişkin olmayıp, davacının arsa sahibi ve kooperatif üyeliği sıfatına dayalı zilyetliği esas alınarak verilmiştir. Davalı kooperatif vekilinin dayandığı kesinleşmiş onama kararlarında da davacının arsa sahibi olarak mülkiyet hakkı korunmuş, onama kararlarının bu hakkı kaldırmadığı belirtilmiştir. Öte yandan, kooperatif ile davacı arasında devam eden ve henüz kesinleşmemiş olan mülkiyet ihlafının devamı sırasında davalının ücretini alarak davacıya elektrik sağlamasına ilişkin temyize konu karar, varsa davalının savunduğu mülkiyet hakkının aleyhine bir tespit içermemektedir.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Birleşen davada davacı vekilinin temyizine gelince;
    Mahkemece, birleşen davada B Blok 13. kat 25 nolu dairenin, hali hazırda davacının zilyetliğinde olmadığı benimsenerek, bu bölüme hasren dava reddedilmiştir. Ne var ki, davacı tarafça, kendisine üyelik nedeniyle tahsis edilen bu daireye ilişkin zilyetliğinin davalı kooperatif tarafından engellenmesi nedeniyle kooperatif aleyhine elatmanın önlenmesi davası açıldığı ileri sürülerek, yargılamanın, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/114 Esas sayılı dosyada devam ettiği bildirilmiştir.
    Bu durumda, mahkemece, işbu dava o davadan daha önce açıldığından HMK"nın 166/1. maddesi koşullarının bulunmadığı gözetilerek, o davanın sonucu beklenip, buna uygun bir şeklide hüküm tesisi gerekirken, anılan davaya ilişkin davacı beyanlarının nasıl aşıldığı gerekçede usulünce ve denetime elverişli bir şekilde açıklanmaksızın, davacının bu daireye yönelik zilyetliğinin engellendiği iddiası gözden kaçırılarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, birleşen davada davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi