
Esas No: 2019/1197
Karar No: 2019/848
Karar Tarihi: 18.02.2019
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/1197 Esas 2019/848 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından şüpheli ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/05/2018 tarihli ve 2017/97064 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 29/06/2018 tarihli ve 2018/4425 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/01/2019 gün ve 94660652-105-06-13398-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/01/2019 gün ve 2019/2720 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müştekinin şüpheliler tarafından icra takibine konu edilen senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığı, imzasının taklit edildiği veya kopyalandığı gerekçesi ile şikayetçi olması üzerine, 03/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu senetlerdeki imzaların ve keşide tarihlerinin müştekiye ait olduğu, şüphelilerin üzerilerine atılı suçları işlemediklerinden bahisle haklarında takipsizlik kararı verilmiş ise de, müşteki ve tanık beyanlarının birbirini doğrular nitelikte olduğu dikkate alındığında, senetlerde bulunan imza ile müştekiden alınan yazı ve imza örneklerinin karşılaştırılmak üzere kriminal polis laboratuvar müdürlüğüne gönderilerek, belge içerikleri ve ne zaman düzenlendikleri hususunda tam bir tespit yapılmasını takiben şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın belirtilen gerekçeyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 29/06/2018 tarihli ve 2018/4425 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.