13. Hukuk Dairesi 2015/30196 E. , 2017/11701 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, sol elinin kesilmesi sonucu davalı hastaneye başvurduğunu, davalı doktor tarafından ameliyat edildiğini ancak iyileşeceği yerde elinde acı ve his kayıpları oluşmaya başladığını, bunun üzerine bir başka hastaneye başvurduğunu, burada ilk ameliyatın başarısız geçtiğini ve artık geç kalındığını öğrendiğini, tekrardan ameliyat olmak zorunda kaldığını, elindeki kasların eridiğini ve his kaybı yaşadığını iddia ederek kusurlu olan doktor ve hastaneden 13.047,00 TL maddi, 115.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı eldeki dava ile elindeki kesikler nedeniyle davalı tarafından davalı hastanede ameliyat edildiğini ancak bu ameliyatın başarısız olması nedeniyle elinde his kaybı ve kas erimesi meydana geldiğini, tekrardan ameliyat olmak zorunda kaldığını beyanla maddi ve manevi zararlarının davalılardan tahsilini istemiştir, davalılar ise davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın alınan bilirkişi raporuna göre reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir. Somut olayda mahkemece, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden rapor alınmış ve bu rapora göre hüküm tesis edilmiş ise de alınan bilirkişi raporunun davacının rapora itirazları da dikkate alındığında yetersiz olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, tüm dosya ve özelliklerle birlikte konu ile ilgili Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek, mevcut operasyonda davalı doktor ve hastanenin gerekli özeni gösterip göstermedikleri, teşhis ve tedavi de kusurlarının olup olmadığının tespiti için yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken. yazılı şekilde yetersiz inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.