10. Ceza Dairesi 2015/4279 E. , 2019/3797 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Teşekkül halinde uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteklerinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre, 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi uyarınca reddine karar verilerek temyiz incelemesi duruşmasız olarak yapılmıştır.
A) Sanık ... hakkında yapılan inceleme:
Sanık ve müdafiinin yokluğunda verilen hükmün müdafii yerine sanığın kendisine 22/06/2012 tarihinde tebliğinin usulsüz olduğunun anlaşılması üzerine, sanık müdafii Av. ..."e gerekçeli kararın 29/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Av... tarafından 04/02/2019 tarihli dilekçe ile sadece bir duruşmaya katıldığı ve daha sonra davanın başka avukatlar tarafından takip edildiği gerekçesiyle vekillik görevinin sona erdiğinin açıklandığının anlaşılması karşısında, 04/02/2019 tarihli dilekçe ile gerekçeli kararın sanığa ve duruşmalarda sanığı temsil eden diğer müdafileri Av. ...ile Av. ..."ye tebliğ edilerek hükmü temyiz etmeleri halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesine karar verilerek yapılan incelemede;
B) Sanıklar ..., ...,..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “Suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.
Somut olaya bakıldığında; sanıkların örgüt oluşturmak için sayısal yeterlikte olduğu anlaşılmakta ise de, suç işleme amacı etrafında hiyerarşik bir yapılanma ve suç işleme iradelerinde devamlılık saptanmamıştır.
Açıklanan durum karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin ve buna bağlı olarak aynı Kanunun 188. maddesinin 5. fıkrasının uygulanmasının koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK"nın 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca, sanıklar hakkında, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK. ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın ilgili hükümlerinin ayrı ayrı uygulanarak sonuçlarının karşılaştırılması sonucu lehe olan 5237 sayılı TCK"nın 188/3, 62. maddeleri gereğince hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıklar ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, sanık ... hakkındaki hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği anlaşıldığından İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkûmiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
C) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Kendilerinde uyuşturucu madde ele geçirilemeyen, mahkûmiyet kararına gerekçe gösterilen iletişimin tespiti tutanaklarına konu maddeler ele geçirilemediği için uyuşturucu niteliğinde olup olmadığı tespit edilemeyen ve diğer sanıklarda ele geçirilen maddeler ile ilgileri olduğuna dair soyut ve içeriği değişik anlamlara gelebilecek iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşkuyu aşan kesin ve yeterli delil bulunmayan sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
D) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıklar ... ile ..."in diğer sanık ..."in valizinde ele geçirilen ve sanık ... tarafından kendisine ait olduğu kabul edilen suç konusu maddeler ile; sanıklar ... ile ..."un diğer sanık ..."un ikametinde ele geçirilen suç konusu maddeler ile; sanık ..."in de diğer sanıklar ... ve ... ile hakkında verilen mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşen ..."de ele geçirilen suç konusu maddeler ile ilgileri olduğuna veya adı geçen diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar ..., ..., ... ve ..."in müdafileri ile sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
E) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Sanık hakkında Cumhuriyet savcısından esas hakkında mütalaası sorulmaksızın 5271 sayılı CMK"nın 230/1-a maddesine aykırı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F) Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanıkların diğer sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile önceden anlaşıp aralarında teşekkül oluşturarak uyuşturucu madde sattıklarına dair yeterli ve inandırıcı kanıtın bulunmadığı, sanıkların fiilinin “bireysel olarak uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu oluşturduğu, bu haliyle 5237 sayılı TCK"nın 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca, sanıklar hakkında, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK. ile sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın ilgili hükümlerinin ayrı ayrı uygulanarak sonuçlarının karşılaştırılması sonucu lehe olan 765 sayılı TCK"nın 403/5 ve 59. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
G) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Sanık ..."un ikametinde yapılan aramada ele geçirilen 1 paket halinde 8,77 gram esrarı, sanık ..."ın işyerinde yapılan aramada üzerinde ele geçirilen 1 paket halinde 2,6 gram esrarı, sanık ..."nın ikametinde yapılan arama sırasında üzerinde ele geçirilen 1 paket halinde 0,128 gramdan ibaret esrarı, sanık ..."un üzerinde yapılan aramada ele geçirilen 1 paket halinde 1,320 gramdan ibaret esrarı, sanık ..."in ikametinde yapılan aramada ele geçirilen 7 adet hapı, sanık ..."ın yapılan aramada ele geçirilen 7,34 gram esrarı kullanmak için bulundurduklarına ilişkin savunmalarının aksine, kullanma dışında başka bir amaç için bulundurduklarına ilişkin içeriği değişik anlamlara gelebilecek soyut iletişimin tespiti tutanakları dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından; sabit olan fiillerinin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu, ancak; suçun işlendiği 02/12/2004 tarihinden inceleme tarihine kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, sanık ... hakkındaki hükmün kesinleştirilerek infaza verildiği anlaşıldığından İNFAZIN DURDURULMASINA, sanık bu mahkûmiyet hükmü nedeniyle infaz kurumuna alınmış ise SALIVERİLMESİNE, başka suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde serbest bırakılmasının sağlanması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına,
12/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.