Esas No: 2017/1154
Karar No: 2019/5363
Karar Tarihi: 24.06.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1154 Esas 2019/5363 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR
Dava, yaşlılık aylığının bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye 10. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM:
Davacı, yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli şartları taşıması nedeniyle 17.08.2015 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması isteğini; davalı Kurumun, 23 yıl 5 ay 6 gün hizmetinin bulunması 25 yıl hizmetinin olmaması nedeniyle verdiği ret işleminde, 1 yıl 11 ay 9 gün hizmetini yok saydığını, ancak toplam hizmetinin yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli olduğunu iddia ederek 01.09.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasını ,birikmiş aylıkların ay be ay ödeme tarihlerinden faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, işlemlerinin yasal olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkeme, yaşlılık aylığı bağlama şartları oluşmadığından davanın reddine karar vermiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince;
"Somut olayda; 01.06.1989 - 31.12.1989 tarihleri arasında 210 gün 506 sayılı Kanun,
10.04.1991 - 08.04.2012 tarihleri arasında 7558 gün 1479 sayılı Kanun, (Davacının bedelli askerlik yaptığı 14.01.1994 - 14.03.1994 döneminde 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı kabul edilerek primlerin tahsil edildiği ve bu döneme ilişkin sigortalılık konusunda uyuşmazlık olmadığı anlaşılmaktadır.)
09.04.2012 - 14.04.2012 tarihleri arasında 6 gün 5510 sayılı Kanunun 4/a maddesi,
15.04.2012 - 19.10.2012 tarihleri arasında 185 gün 5510 sayılı Kanunun 4/b maddesi,
20.10.2012 - 31.12.2013 tarihleri arasında 432 gün 5510 sayılı Kanunun 4/a maddesi,
03.01.2014 - 31.07.2015 tarihleri arasında 568 gün 5510 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi kapsamında primi ödenmiş sigortalılığı bulunan davacının, bilahare, 1994 yılından itibaren devam eden ltd. şti. ortaklığı nedeniyle;
01.01.2014 - 14.02.2014 tarihleri arasında 44 gün 5510 sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamında sigortalı olarak kabul edilmesi sonucu; (17.07.2015 tarihli Kurum yazasına göre) 7787 gün 1479/5510 sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamında hizmeti ve 648 gün 506/5510 sayılı Kanunun 4/a maddesi kapsamında sigortalılığının toplamı 8435 gün primi ödenmiş sigortalılığı olduğu kabul edilerek;
Primini ödediği 15.02.2014 - 31.07.2015 tarihleri arasında 526 gün 5510 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi kapsamındaki sigortalılığının iptalinin doğru olup olmadığı ve devamında 16.11.2015 - 31.12.2015 tarihleri arasında ödediği 45 gün 5510 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi kapsamındaki primlerde gözetilmek suretiyle davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasının mümkün olup olmadığı, çözülmesi gereken uyuşmazlıktır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 5510 sayılı Kanunun Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların sigortalılığını düzenleyen Ek 5. maddesinde, "4 üncü madde ile isteğe bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan ve Kurumca belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları tarihten itibaren sigortalı sayılırlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılık; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dâhil olmak üzere 4 üncü maddeye istinaden sigortalı olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden ve ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların 4 üncü madde kapsamında çalışmaları halinde, bu madde kapsamındaki sigortalılıkları sona erer. 4 üncü madde kapsamındaki çalışmanın sona ermesi halinde, bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi kaydıyla çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren bu madde kapsamındaki sigortalılıkları kendiliğinden başlar.
Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar...
Bu madde kapsamındaki sigortalıların primlerinin yılda bir veya birden fazla dönem halinde ödenmesini ve ödeme tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir." düzenlemesini içermekte olup;
16.06.2011 tarihli ve 27966 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 19. maddesiyle, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine eklenen Ek 1. maddesi de, " ... Bu madde hükümlerine tabi sigortalıların sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranır... Bu madde kapsamındaki sigortalıların primlerinin yılda bir veya birden fazla dönem halinde ödenmesini ve ödeme tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir." düzenlemesini içermekte olup; 03.01.2014 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun Ek 5. madde kapsamında sigortalı olarak kabul edildiğinin bildirildiği yazıda, Kurum, primleri cari ayı takip eden ayın sonuna kadar ödemesi gerektiğini davacıya bildirmiştir. 25.08.2016 tarih ve 29812 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 29. maddesiyle Ek 1. maddede yapılan değişiklikle, "Bu madde kapsamındaki sigortalılar, her aya ait primlerini takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler. Yasal süresi içinde ödenmeyen primlere Kanunun 89 uncu maddesi gereğince ödenme tarihine kadar gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, prim tutarları izleyen ilk iş günü içinde Kuruma ödenir." düzenlemesi getirilmiştir.
Belirtilen yasal mevzuat çerçevesinde; 03.01.2014 - 31.07.2015 tarihleri arasında 568 gün 5510 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi kapsamında (ihtilaf konusu olmayan primi ödenmiş) sigortalılığı bulunmakta iken, (09.10.2014 tarihli belgeye göre) 1994 yılından 14.02.2014 tarihine kadar süre gelen ltd. şti. ortaklığı nedeniyle 01.01.2014 - 14.02.2014 tarihleri arasında da 5510 sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamında sigortalı kabul edilmesi sonucu; çakışan dönem olan 03.01.2014 - 14.02.2014 tarihleri arasındaki 42 gün Ek 5. madde kapsamındaki sigortalılığın iptal edilmesi; 15.02.2014 - 31.07.2015 tarihleri arasındaki 526 gün Ek 5. madde kapsamındaki sigortalılığına ise geçerlilik tanınması anılan madde gereği iken, davacının belirtilen tüm sigortalılığının iptal edilmesi yasaya açık bir aykırılık olarak değerlendirilmiştir.
Her ne kadar Ek 5. maddede, "4 üncü madde kapsamındaki çalışmanın sona ermesi halinde, bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi kaydıyla çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren bu madde kapsamındaki sigortalılıkları kendiliğinden başlar" düzenlemesini içermekte olup; 01.01.2014 - 14.02.2014 tarihleri arasında ki 4/b maddesi kapsamındaki sigortalılığın (09.10.2014 tarihli belge üzerine) sonradan verilmesi ve davalı kurumun (4/b sigortalılığının sona erdiği) 14.02.2014 tarihinden sonra Ek 5. madde kapsamında çalışmanın devam etmediğine dair herhangi bir iddiasının olmaması nedeniyle, davacının, 15.02.2014 - 31.07.2015 tarihleri arasındaki 526 gün Ek 5. madde kapsamındaki sigortalılığı anılan madde içeriği gereği geçerli kabul edilmelidir.
Öte yandan, 5510 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi gereğince uygulanması gereken 2829 sayılı Kanunun 8. maddesinde, "Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, ... kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir..." düzenlemesini içermekte olup, bu çerçevede davacının birleştirilen hizmet süreleri içinde son yedi yılda fiili hizmet süresi fazla olanın, 1479/5510 sayılı Kanunun 4/b maddesindeki hizmeti olduğu belirgindir.
1479 sayılı Kanunun Geçici 10. maddesine göre, "... 23.5.2002 tarihini takip eden aybaşı itibarıyla, ... erkek ise 25 tam yıl prim ödemiş olanlar ile prim ödeme sürelerinin dolmasına; ... 12 yıl 6 aydan fazla, 14 tam yıl veya daha az kalan erkeklere 52 yaşını, ... Doldurmaları, ... erkek ise 25 tam yıl prim ödemeleri şartıyla ve talepte bulunmaları halinde, yaşlılık aylığı bağlanır..." düzenlemesini içermekte olup, 01.06.2002 tarihi itibariyle toplam 13 yıl 3 ay 9 gün hizmeti bulunan davacının, yaşlılık aylığı bağlanması için 52 yaşını doldurması ve 25 tam yıl (9000 gün) prim ödemiş olması gerekir.
16.10.2015 tarihli Kurum yazısına göre, (15.08.2015 tarihi itibariyle borcu olmayan) 7788 (17.07.2015 tarihli yazıda 7787 gün bildirilmiş olup 1 gün fark sonuca etkili değildir) gün 1479/5510 sayılı Kanunun 4/b maddesi kapsamında, 648 gün 506/5510 sayılı Kanunun 4/a maddesi kapsamında sigortalılığı olan ve 526 gün eldeki davada kabul edilen sigortalılığı ile birlikte toplam 8962 gün primi ödenmiş gün sayısı bulunan davacı; 16.11.2015 - 04.05.2016 tarihleri arasında Kasım ayında 15 gün, Aralık ayında 30 gün Ek 5. madde kapsamında sigortalı olup, 31.12.2015 tarihli cetvele göre prim borcunun olmadığı, (kaldiki iptal edilen 2014 yılı Ocak ayından 29 gün, Şubat ayından 14 gün EK 5. madde sigortalılığının priminin iadesine ilişkin belge olmadığı için gerektiğinde fazla ödenen prim mahsup da yapılabilir) ayrıca Şubat ayında da 30 gün Ek 5. madde kapsamında prim ödediği; Ocak, Mart, Nisan ve Mayıs aylarının borçlarını yapılandırdığı, Dairemizin yaptığı araştırma sonucu tespit edilmiştir.
Bu çerçevede, istinaf nedenleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme sonucu; Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 09.06.2016 Tarihli, 2016/9069 Esas ve 2016/9626 Karar sayılı ilamında da benimsendiği üzere, 1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık sigortasından aylık bağlanması istemine ilişkin davalarda, davalı Kuruma başvuruda bulunulduğu tarih itibariyle tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle, Anayasanın, “Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması” başlığını taşıyan 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm, Hukuk Muhakemeleri Kanununun, “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, bütün şartların yerine getirildiği tarihi izleyen ay başından itibaren aylığa hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulması gerektiği, (iptal edilen Ek 5. madde sigortalılığına geçerlilik tanınması dışında) yargılama aşamasında aylık bağlama koşulları gerçekleşen sigortalı yönünden tahsis talep günü itibariyle şartlar oluşmamakla Kurumun bu konuda dava açılmasına sebep olan herhangi bir haksız işleminin de söz konusu bulunmadığı gözetilerek; yaşlılık aylığının bağlanması için gereken 38 primi ödenmiş gün sayısı eksiğini 31.12.2015 tarihi itibariyle tamamladığı belirlendiğinden, 2829 sayılı Kanunun 7/1. ve 1479 sayılı Kanunun 37. maddeleri gereğince 2015 Aralık ayını takip eden aybaşı olan 01.01.2016 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği sonucuna ulaşılarak, yargılama giderleri buna göre değerlendirilmek suretiyle; HMK"nın 353/1-b-3 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun kısmen kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
.... İş Mahkemesinin 06.09.2016 Tarih, ... Esas ve 2016/431 Karar sayılı kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle;
Davanın kısmen kabulüyle;
1-)Davacıya, 01.01.2016 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına;"
Şeklinde karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı,bağlanmasına karar verilen birikmiş aylıklara ay be ay ödeme tarihlerinden itibaren faiz talebi olmasına rağmen faiz talebi hakkında karar verilmediği gerekçesiyle verilen kararı temyiz etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Aylıkların bağlanmasında Kuruma tanınan 5510 sayılı Yasanın 42. maddesindeki (506 sayılı yasanın 116. maddesi) 3 aylık işlem süresi gözetilerek faiz talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Bölge Adliye Mahkemesi ilamının (1) bendinin tamamen silinerek yerine" Davacıya, 01.01.2016 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına,bağlanan aylıkların 02.04.2016 tarihinden başlamak üzere faiziyle tahsiline " cümlesinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.