4. Ceza Dairesi 2016/6226 E. , 2020/6731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Birden fazla kişi ile birlikte tehdit, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ..."in temyiz isteminin, hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık ..."a yükletilen birden fazla kişi ile birlikte tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının, kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK"nın 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçunun, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkrayla uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi, üçüncü fıkrada yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin madde metninden çıkarılması nedeniyle uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Kabule göre de;
a-Olay tarihinde çiğ köfte dükkanında çalışan sanık ..."e telefonda çiğ köfte siparişi yapıldığı, sanığın siparişi belirtilen adrese götürdüğü esnada yolda temyiz dışı sanık ..."ın çiğ köfteyi sanık ..."den aldığı ve başka siparişler de vererek oradan uzaklaştığı, sanık ..."in diğer siparişi hazırlayıp belirtilen adrese gittiğinde kendisine böyle bir sipariş verilmediğinin söylenmesi üzerine sanık ..."in temyiz dışı sanık ..."ın telefonunu tespit edip telefonda bu mesele yüzünden tartıştıkları, bu olay üzerine temyiz dışı sanık ..."ın yanına üvey kardeşi sanık ..."i de alıp sanık ..."in çalıştığı işyerine gelerek sanık ..."i darp edip birlikte tehdit etmeleri üzerine sanık ..."in sanık ..."e ait aracın camını kırıp mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durulup sonucuna göre sanık ... hakkında, TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.