Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1753
Karar No: 2019/5360
Karar Tarihi: 24.06.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1753 Esas 2019/5360 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/1753 E.  ,  2019/5360 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi


    KARAR


    Dava, ölüm aylığının kesilmesine ve borç tahakkukuna ilişkin Kurum işleminin iptaliyle kesilen aylığın kesilme tarihinden itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan eşinin 1997 yılında vefatı üzerine davacıya eşinden dolayı ölüm (dul) aylığı bağlandığını, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının ise 1989 yılında vefat ettiğini ve ölüm aylığı bağlandığını, davacının eşinden almakta olduğu aylığın brüt asgari ücretin altında olduğunu, davacının Kurumdan aldığı aylıklar dışında gelire sahip olmadığını ve kıt kanaat geçindiğini, yersiz ödemelerin istenmesinin yerinde olmadığını, ölüm aylıklarının bağlandığı Kurumların farklı olması nedeniyle aylıkların ödenmeye devam edilmesi gerektiğini belirterek Kurumun 20.04.2016 gün ve 5.350.024/1120 sayılı işleminin iptali ile davacının Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve kesilen aylıkların kesilme tarihinden itibaren bağlanması gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, Kurum işlemlerinin 5510 sayılı Kanun"a uygun olduğunu, yasal süresi içerisinde açılmayan ve zamanaşımına uğrayan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacı 30641061450 T.C. Kimlik numaralı Safura Küçükşahin"e ilişkin olarak babası Mustafa Koç"tan dolayı 2926 sayılı Yasa bağlamında almış olduğu yetim aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden alması gerektiğinin tespitine, aksi yöndeki SGK Konya İl Müdürlüğü"nün 20/04/2016 tarihli ve 5.350.024/1120 sayılı işleminin iptaline karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Uyuşmazlık, 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı iken 15.09.1977 tarihinde vefat eden eşi Kenan Küçükşahin"den dolayı 15.10.1977 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm (dul) aylığı bağlanan davacının, 07.09.1989 tarihinde vefat eden ve 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babası Mustafa Koç"tan dolayı ölüm aylığı almaya hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    5510 sayılı Kanun"un Geçici 1"inci maddenin 1 ve 2"nci fıkralarında yer alan düzenlemeler karşısında, somut uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken yasal norm 1479 ve 2926 sayılı Kanun"lardır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 2926 sayılı Kanun 20.10.1983 tarih ve 18197 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, Kanun"un “Eş ve çocuklara, ana ve babaya tahsis yapılması” başlığını taşıyan 27. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin ilk halinde "18 yaşını veya ortaöğrenim yapması halinde 20, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul bulunan erkek çocukları ile herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi bir işte çalışmayan veya buralardan aylık veya gelir almayan yaşları ne olursa olsun evli olmayan kız çocukların her birine % 25"i," oranında ölüm aylığı bağlanması öngörülmüştür.
    04.10.2000 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2926 sayılı Kanun"un 27"inci maddesinin (c) bendinde düzenleme yapılarak "bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmama, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almama” ölüm aylığına hak kazanma koşulu olarak açıklanmış ve 2926 sayılı Kanunun “Ölüm sigortasından bağlanan aylığın kesilmesi” başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasına, “Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” cümlesi eklenmiş, ancak, söz konusu KHK, Anayasa Mahkemesi’nin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 gün 61/34 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
    Sonrasında 2926 sayılı Kanunun 27. ve 28. maddeleri, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 56. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, 4956 sayılı Kanunun aynı gün yürürlüğe giren 54. maddesiyle 2926 sayılı Kanuna Ek 3. madde eklenmiş, söz konusu Ek maddede, 1479 sayılı Kanunun 45. ve 46. maddelerinin 2926 sayılı Kanun hükümleri kapsamındaki sigortalılar hakkında da uygulanacağı belirtilmiş olup anılan maddelerin irdelenmesi gerekmektedir.
    02.09.1971 gün ve 1479 sayılı Kanun"un eş ve çocuklar ile ana ve babaya tahsis yapılmasına dair 45/2 maddesinin (c) bendinde yer alan "18 yaşını (veya orta öğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını) doldurmamış yahut yaşları ne olursa olsun çalışamıyacak durumda malul bulunan çocukları ile geçimini sağlıyacak başka bir geliri olmamak kaydı ile yaşları ne olursa olsun evlenmemiş kız çocuklarının her birine % 25 i," oranında ölüm aylığı bağlanması yönündeki düzenleme, 04.10.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.8.2000 gün ve 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişikliğe uğrayarak (c) bendinde yer alan “geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak” koşulu “bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmama, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almama” olarak değiştirilmiş ve 1479 sayılı Kanun"un “Ölüm aylığının kesilmesi” başlıklı 46"ıncı maddesinin 2"nci fıkrasına “Ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” cümlesi eklenmiştir.
    Anayasa Mahkemesinin 08.11.2000 gün ve 24224 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, yayımı tarihinden 9 ay sonra 08.08.2001 günü yürürlüğe giren 26.10.2000 gün ve 2000/61 - 2000/34 sayılı kararı ile 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname tümden iptal edilmiştir.
    Kanun koyucu, iptal kararı sonrasında 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun"un ölüm aylığına ilişkin hükümlerinde 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile benzer düzenlemeye gitmiştir. 4956 sayılı Kanun"un 23"üncü maddesi ile değişik 1479 sayılı Kanun"un 45/2 maddesinin (c) bendine göre "Onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malûl olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından  dolayı  gelir  veya aylık  almayan  kız  çocuklarının  her  birine % 25"i," oranında ölüm aylığı bağlanır.
    02.08.2003 tarihi öncesindeki dönemde kız çocuklarının ölüm aylığına hak kazanması için aranan "geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak koşulu", 4956 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında "çalışmama ve çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almama" olarak değiştirilmiş ve 1479 sayılı Kanunun 46"ncı maddesinin 2"nci fıkrasına eklenen cümle ile "evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına" bu aylıklardan fazla olanının ödeneceği açıklanmıştır.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun"un 54"üncü maddesinin 1/a-5 numaralı bendinde ise "Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı," ödenir düzenlemesi yer almaktadır.
    Somut olayda, davacının eşi Kenan Küçükşahin"in 15.09.1997 tarihinde vefat etmesi üzerine davacıya 15.10.1997 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlandığı (2009 Ocak ayında ödenen net aylık 275,83 TL), davacının babası Mustafa Koç"un 07.09.1989 tarihinde vefat etmesi üzerine 2926 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı bağlandığı, Kurumun 27.04.2016 tarihli dilekçeye verdiği 06.05.2016 gün ve 6.744.778 sayılı yazı ile eşinden 506 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı aldığı gerekçesiyle babasından almakta olduğu ölüm aylığının iptal edildiği ve geriye dönük olarak 5 yıllık aylıkların faizsiz (96/1-a) talep edildiğinin bildirildiği, Kurumun 20.04.2016 gün ve 5.350.024/1120 sayılı "Borç Bildirim Belgesi" nde 2012/3-2016/1.aylar için 6.614,57 TL yersiz ödemeyi faizsiz olarak talep ettiği ve borcun doğuş tarihi olarak 28.03.2016 yazıldığı, aylıkların 2016 Ocak ayı itibariyle kesildiği, davacının 29.02.2016 ve 27.04.2016 tarihli taleplerinin reddine karar verildiği, 2016 yılı Ocak ayı 2926 sayılı Kanun"a göre bağlanan ölüm aylığının 318,70 TL olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacının, 506 sayılı Kanun kapsamında 15.10.1997 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı, 15.02.2012 tarihli talebi ile 2926 sayılı Kanun kapsamında ölüm aylığı talep ettiği, babasının öldüğü dönemde yürürlükte bulunan 2926 sayılı Kanun"un 27/c bendine göre diğer sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık veya gelir almasının ölüm aylığına engel olduğu, 02.08.2003 tarihinden sonra ise 4956 sayılı Kanun ile değişik 1479 sayılı Kanun"un 46/2 ve 5510 sayılı Kanun"un 54"üncü maddesinin 1/a-5 numaralı bendine göre "eşinden bağlanan ölüm aylığının babadan bağlanan ölüm aylığından fazla olduğu" gerekçesiyle ölüm aylığına hak kazanmasının mümkün bulunmadığı, Kurumun aylığın kesilmesi ve borç tahakkukuna dair işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla; mahkemece "davanın reddine" karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde "davanın kabulüne" karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı Kurumun istinaf başvurusunun esastan kabulü ile HMK"nın 353/1-b.2 bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Aynı konuda açılan benzer davalar kabul edilmesi ve kesinleşmesi sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan eşinin 15.09.1997 tarihinde vefat ettiği, 15.10.1997 tarihinden itibaren davacıya eşinden ölüm aylığı tahsis edildiği, davacının babasının 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı iken 07.09.1989 tarihinde vefat ettiği, davacıya babasından 01.01.2009 tarihi itibariyle ölüm aylığı tahsis edildiği, davalı Kurumun davacının hak sahibi sıfatı ile babasından aldığı ölüm aylığını iptal edip ödenen aylıkların yersiz ödendiğinden bahisle iadesini istediği anlaşılmaktadır.
    1479 sayılı Yasa"nın 45. maddesine 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Yasa"nın 23. Maddesi ile eklenen (c) fıkrası uyarınca; “onsekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmibeş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan ve veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25"inden az aylık bağlanamaz”.
    4956 sayılı Yasa ile 2926 sayılı Yasaya eklenen Ek madde 3"e göre 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olanlar bakımından 1479 sayılı Yasa hükümleri uygulanacaktır.
    Hak sahiplerine yönelik ölüm aylığı tahsisinde sosyal güvenlik hukuku ilkelerine göre hak sahibi yönünden tahsis şartlarının oluştuğu tarih itibari ile yürürlükte olan ve lehe olan yasal düzenlemenin uygulanması gerekir.
    Somut olayda, her ne kadar 2926 sayılı Kanunun 27"nci maddesi gereği davacının babasından dolayı ölüm aylığına hak kazanamayacağına karar verilmişse de yukarıda belirtildiği şekilde 2926 Sayılı Kanunun ek 3"ncü maddesi gereği 1479 sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerektiğinden, davacının eşi ile babasının sigortalılık statüleri farklı olduğundan aylığa hak kazandığı açıktır.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulması gerekmektedir.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi