18. Ceza Dairesi 2017/7705 E. , 2019/17225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ...’ın hakaret suçlamasını kabul etmemesi, katılanların aşamalardaki beyanlarında, gürültü ihbarı üzerine geldiklerini açıkladıklarında sanık ...’ın özür dilediğini, ancak diğer sanık ...’nın itirazı üzerine sanık ...’ın kendilerine hakaret içerikli sözler söylediğini ifade ettikleri somut olayda, sanığın hakaret ettiğinin bağımsız tanık beyanları ile doğrulanmadığı anlaşılmakla, katılanların soyut beyanı dışında şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmaması karşısında, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Sanık ...’nin hakaret suçlamasını kabul etmemesi, olay tutanağında ve müştekilerin soruşturma aşamasındaki beyanlarında sanığın hakaretinin anlatılmamış olması karşısında, hakaret suçundan yetersiz delil ve gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması,
3- TCK"nın 265. maddesinde “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceği öngörülmüştür.
Sanıkların suçlamayı kabul etmemesi, gürültü ihbarı üzerine olay yerine giden katılan polis memurlarına itiraz edilmesi üzerine çıkan tartışma sırasında, katılanlarca sanıkların emniyete götürülmesi amacıyla evin içine girilerek sanık ...’nin saçından çekildiği, sanık ...’ın da sanık ...’nın bu şekilde götürülmesini engellemeye çalıştığı, bu hususun ise tanık beyanı ve sanıkların yaralanmalarını gösterir raporlar ile doğrulanması karşısında, sanıkların eylemlerinde görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir ve tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği ve polis memurlarına karşı sanıkların ne şekilde direndikleri kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Kabule göre de;
a) Sanık ...’ın suçlamayı kabul etmemesi, müşteki polis memurlarının kız arkadaşı olan sanık ...’ye küfür ettiğini, bunun üzerine kapıyı kapattığını, kapıya yumruk ve tekmelerle vurulunca kapıyı açtığını, polislerden birisinin nişanlısı olan Dilara’yı holden tutup çektiğini, diğer polisin de kendisini darp ettiğini ifade etmesi ve sağlık raporu ile sanığın da yaralandığının sabit olması karşısında, olayların başlangıcı ve gelişimi değerlendirilip, sanığın eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışıldıktan sonra, sonucuna göre kabul edilen kasten yaralama veya görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCK’nın 29., hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b) TCK"nın 3/1. maddesinde açıklanan "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki "orantılılık" ilkesine uyulmadan, somut olayın özellikleri gözetilip değerlendirilmeden ve gerekçe belirtilmeksizin temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
c) Sanıkların görevi yaptırmamak için direnme eylemini birden fazla kişi ile gerçekleştirdiği kabul edilmesine karşın, TCK"nın 265/3. maddesinin uygulanmaması,
d) Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanıklar hakkında uygulama maddesinde seçimlik ceza yaptırımı öngören hakaret suçunda gerekçe gösterilmeksizin doğrudan hapis cezasının tercih edilmesi,
e) Hapis cezalarının sürelerine göre, üniversite öğrencisi olan sanıklar hakkında “..uzun süreden beri kalp hastası alt komşuları rahatsızlık vermesi, uyarılmaları, suç işlemedeki ısrarlı davranışları” biçimindeki yetersiz ve somut olmayan gerekçelerle CMK"nın 231, TCK"nın 50. ve 51. maddelerinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.