13. Hukuk Dairesi 2015/30885 E. , 2017/11680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ..., davalı firmalar ile arasında akdedilen sözleşme gereği idareye ait ... Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi yemek işlerinin davalı firmalar tarafından ihale yoluyla üstlenildiğini, davalı firma işçilerinden ... vekili tarafından Bakanlık aleyhine iş akdinin haksız feshedildiği gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, bayram tatili ve yıllık izin alacağı ödenmesi gerektiği iddiasıyla ... 1. İş Mahkemesi’nin 2007/298-1117 E-K., 2007/306-1125 E-K ve 2007/312-1131 sayılı davaların kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini ve anılan kararla hüküm altına alınan alacağın tahsili bakımından ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/679, 2011/652 ve 2011/663 esas sayılı dosyaları ile başlatılan ilamlı icra takipleri kapsamında icra dosyalarına idare tarafından 32.649,10 TL ödeme yapıldığını, mahkeme kararı ile belirlenen tazminatların ödenmesi nedeni ile de hazine zararı doğduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile ... 6. İcra Müdürlüğü’nün dosyalarına ödenen 32.649,10 TL alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 9.282,04 TL davacı alacağının ödeme tarihi olan 17.11.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili ücret ve tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan miktarın eldeki davanın tarafı olan davacı ve davalıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ve genel tatil ücret alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Mahkemece, davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmenin "yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları" başlıklı 23.maddesinde; yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin altıncı bölümünde belirlenmiş olup yüklenicinin bunları aynen uygulamakla yükümlü olduğu belirtilmiş ise de dosyada mevcut olmayan, dava dışı işçilerin çalıştığı döneme ait davacı ile davalı arasındaki hizmet sözleşmelerinin eki olan genel, idari ile teknik şartnamelerin ayrı ayrı ilgili yerlerden getirtilerek Genel Şartnamenin 6. bölümünde hüküm olup olmadığına bakılarak sorumluluk yükleniciye veya idareye bırakılmış ise dava dışı işçileri çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere tam sorumluluğuna,sözleşmede hüküm bulunmadığı takdirde dava dışı işçileri çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda mahkeme, dava dışı işçinin davalı şirkette 1 tam yıl çalışması olmadığı için bu davalıyı yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatından sorumlu tutmadığı, sadece fazla çalışma ücreti,genel tatil alacağı ve ihbar tazminatından sorumlu tuttuğu, oysa; davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı şirketini dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının ve yıllık izin ücretinin bu alt işverenden tahsiline karar verilmesi gerektiği, ayrıca dava dışı işçinin iş akdini haklı bir neden olmadan fesheden davalı şirketin son alt işveren olması nedeniyle ihbar tazminatı alacağının tamamından da bu davalının sorumlu olacağı ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davalı aleyhine hükmedilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıya bu alacağını da rücu edebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.