17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5305 Karar No: 2019/6973 Karar Tarihi: 29.05.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5305 Esas 2019/6973 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/5305 E. , 2019/6973 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı ... şirketine ticari risk sigorta poliçesi ile sigortalı Kardemir A.Ş."ne ait davalının kiracısı olduğu tesiste 29/11/2011 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde zarar oluştuğunu ve olayda davalı tarafın kusurlu olduğunu belirterek sigortalısına ödediği 20.711,00 TL"nin ödeme günü olan 05/06/2013 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile bilirkişi tarafından tanzim edilen 21/12/2015 tarihli raporda belirtildiği üzere 20.711,00 TL"nin ödeme tarihi olan 05/06/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, işyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın sigortalı Kardemir A.Ş. adına kayıtlı olduğu ve ticari iş merkezi olarak kullanıldığı, davalı Sevde Al Tekstil Modaevi Gelinlik Pazarlama San Tic. Ltd. Şti. "ne 01/02/2009 ile 31/01/2014 tarihlerinde kiralandığı ve yangın tarihi olan 29/11/2011 tarihinde davalının kiracı olarak taşınmazı kullandığı anlaşılmıştır. Davacı, sigorta şirketi olup, davacının tazminat talebinin nedeni, davacı ... şirketinin sigortalısı ile davalı kiracı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü: “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir. Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yürürlük tarihinden sonra 13/08/2014 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına göre mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.