7. Ceza Dairesi 2016/6515 E. , 2020/2159 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Üst Cumhuriyet Savcısının temyizi üzerine yapılan incelemede;
Üst Cumhuriyet savcısı, CMUK’nun 310/3. maddesinde öngörülen bir aylık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiğinden, temyiz inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) EPDK vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede ise;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen EPDK"nun davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, EPDK vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
III) 5271 sayılı CMK’nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Gümrük İdaresi"nin suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyizine yönelik yapılan incelemeye gelince;
1. Suçtan zarar gören ve davaya da katılma hakkı olan Gümrük İdaresi duruşmadan haberdar edilip, katılan sıfatı kazanmadan, duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Suça konu kaçak akaryakıtın, gümrük kapısından veya sınırdan yurda sokulmak istenirken ya da hemen sonrasında veya bu eylemlerin kesintiye uğramadan devamı sırasında yakalanması halinde, eylemin 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun kapsamında kalacağı cihetle 18.07.2009 tarihli olay tutanağına göre 14.P.Hd.Bl.K.lığına bağlı Sualtı P.Hd.Tk.K.lığınca İran sınırından bir atlı grup ile hudut bölgesinden beraberindeki kaçak eşyalar ve bunların taşınmasında kullanılan atların yurda yasa dışı giriş yaparken yakalandığının ve sanığın savunmasında akaryakıt ve atların akayakıtı eve
getirirken yakalandığını savunması karşısında, sanığa atılı eylemin kül halinde 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"nun 3/1-2. cümlesi kapsamında kaldığı ve sanığın anılan hükme göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 5015 sayılı Yasaya muhalefetten mahkumiyet hükmü kurulması,
3. Adli sicil kaydı bulunmayan ve 12.07.2011 tarihli talimat ile alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden ve gümrüklenmiş değerin kamu zararı olarak bildirilmesine rağmen bu miktarı ödemeyi kabul eden sanığa eşyanın ithalinde öngörülen kamu zararı olan gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamının kamu zararı olarak bildirilmesi ve sanığa bu miktarı ödemesi için süre verilmeden “kamu zararının giderilmediği’" şeklindeki hatalı ve başka gerekçe de gösterilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
1. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazcte’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK"nun 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1.fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmamasına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Atılı suçun niteliğine göre suçtan zarar görmeyen EPDK"nun davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücreti tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayıyı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.