Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3296
Karar No: 2018/5184
Karar Tarihi: 30.05.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3296 Esas 2018/5184 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2006 ve 2007 yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmediği için mahkum edilmiştir. Ancak, her yıl için ayrı ayrı mahkumiyet hükmü verilmesi yanlıştır. Ayrıca, sanık hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen karara itiraz edilmiştir. Bu suçlamaların unsurlarının ve maddi gerçeğin tespiti için belirli çalışmalar yapılması gerekiyor. Sanığın temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. ve 230. maddeleri suçlamaların detaylandırılması için önemlidir. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümleri iptal edilmiştir, bu nedenle sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Karar, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Bu kararın detayları, Vergi Usul Kanunu'nun 227. ve 230. maddeleri ile TCK'nın 53. maddesi dikkate alınarak yapılan incelemelere dayanmaktadır.
11. Ceza Dairesi         2017/3296 E.  ,  2018/5184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmediğinden verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    Mükellefe ait 2006 ve 2007 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin 26/01/2010 tarihli aynı istem yazısı ile 05/04/2010 tarihinde istenmiş olduğu anlaşılmakla sanığın defter belge ibraz etmeme fiilinin tek suç oluşturacağı gözetilmeden her yıl için ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
    II- Sanık hakkında 2006- 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanığın temyiz itirazlarına gelince;
    Sanığın hiç bir ticari faaliyeti olmaksızın 2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında;sanığın aşamalardaki savunmalarında cezaevinden tanıdığı olan ... isimli şahsın vergi borçları nedeniyle mükellefiyet tesis ettiremediğini, bu nedenle kendi adına işyerini açmaları halinde iş verebileceğini söylemesi üzerine bu teklifi kabul ettiğini, ancak işyerinin bulunduğu Sakarya iline sadece iki defa gittiğini, işyeri ve sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını savunması karşısında suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;



    1- Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; suç konusu faturaların dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; öncelikle sanığın 2006 ve 2007 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
    2- Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
    a) Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, ..."ye ait olduğunu söylemesi halinde; ..."nin CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar kendisine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
    b) ... de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya ..."ye ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    c) Faturalardaki yazı ve imzaların, ..."ye ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
    d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve ..."ye ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
    bb) Aynı mükellefler hakkında 2006-2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise,  dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    3- Kabule göre de;
    Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 30/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi