Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3652
Karar No: 2019/5337
Karar Tarihi: 20.06.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/3652 Esas 2019/5337 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/3652 E.  ,  2019/5337 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    KARAR

    Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirlerin ve yapılan ödemelerin 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca rücuan tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, kararlara ilişkin temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası verilen karara ilişkin olarak davalılardan Mefa İnşaat İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz dilekçesi verilmesine karşın, nispi temyiz harcı yatırılmadığı gerekçesi ile eksik olan harcın tamamlanması için anılan davalı şirket vekiline çağrı kağıdı tebliğ edilerek, bir haftalık süre verildiği, harcın bu süre içinde yatırılmadığından bahisle; ek karar ile temyiz isteminin reddine karar verildiği, davalı Mefa İnşaat İth. İhr. San.Tic.Ltd.Şti. vekilinin bu defa ek kararı süresi içinde temyiz ettiği anlaşılmaktadır. Dosya içindeki belgelerden, usulüne uygun düzenlenmiş muhtra yerine çağrı kağıdı tebliği suretiyle ile eksik olduğu bildirilen nispi temyiz harcının, bir haftalık süre içinde yatırılmasının istenildiği, temyiz eden davalı şirket vekili tarafından eksik harcın süresinde sehven gider avansı olarak yatırıldığı da görülmekle, usulüne uygun olmayan bu tebligata dayanılarak temyiz isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz bulunduğundan, 23.05.2018 tarih ... E., 2018/179 K. sayılı EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davacı Kurum vekili ile davalılar vekillerinin işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    3-Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de; bozma sonrası davacı avukatının 05.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırması sonucu, ıslah ile arttırılan talebe göre karar verildiği görülmektedir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulun 16.03.2005 tarihli ... Esas, 2005/150 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; bilindiği gibi, ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. ve ardından gelen maddelerinde ıslah kurumu ayrıntılı şekilde düzenlenmiş; 176. maddede, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, ancak aynı dava içerisinde bu yola sadece bir kez başvurulabileceği; 177. maddede, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Sonraki hükümler, ıslahın şekline ve sonuçlarına ilişkin düzenlemeleri içermektedir.
    Uyuşmazlıkla doğrudan ilgisi bulunduğundan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E., 1948/3 K. ve 12.05.2016 tarih ve 2015/4-268 E.,2016/1 K. sayılı kararları uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmış olmakla, ıslah dilekçesi ile arttırılan talep miktarı nazara alınmaksızın, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
    Bu nedenle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulun 16.03.2005 tarihli ... Esas, 2005/150 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı kararları uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün olmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 20.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi