3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14735 Karar No: 2019/23108 Karar Tarihi: 17.12.2019
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14735 Esas 2019/23108 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir kasten yaralama davasında sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, temyiz aşamasında yapılan incelemeler sonucunda bazı hukuki hataların yapıldığı ortaya çıkmıştır. Müştekinin bedensel engelli olup olmadığına dair rapor alınması, sanık lehine haksız tahrik indirimi uygulanması, tekerrür hükümlerinin yanlış uygulanması, son sözün sorulmaması, müştekinin beyanının okunmaması ve anayasa mahkemesi kararının dikkate alınmaması gibi hatalar nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-b, 29; 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34, 35; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253, 254, 211/1-c, 216/3; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108/2.
3. Ceza Dairesi 2019/14735 E. , 2019/23108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34 ve 35"inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve 254"üncü maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde, 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin geçerli olduğu ve CGK"nin 25.10.2018 tarihli, 2018/394 Esas ve 2018/478 sayılı kararında belirtildiği üzere uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı cihetle, somut olayda mahkemenin kabulü gereği 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2. maddesi kapsamında kalan basit yaralama eyleminin kanun değişikliği öncesinde de uzlaştırma kapsamında bulunduğu, sanık ve müştekinin uzlaşmak istemediklerini bildirmeleri, yapılan uzlaşma teklifinin de usulüne uygun olması karşısında tebliğnamenin bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1)Mahkeme tarafından hazır edilip dinlenilmediği için gözlemlenemeyen müştekinin bedensel engelli olduğunun ve tekerlekli sandalye kullandığının aşamalardaki ifadelerde belirtilmesi karşısında, suç tarihi itibarıyla müştekinin ruh ve beden bakımından kendini savunamayacak durumda olup olmadığına dair rapor aldırılması ile sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/3-b maddesinin uygulama alanı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2)Müştekinin daha önceden düğünlerde sanığın eşinin eteğini kaldırmaya teşebbüs ettiğine ilişkin sanık savunmasının mahkeme tarafından kabulü ve sanığın aksi ispatlanamayan aşamalardaki istikrarlı savunmasında da müştekinin kendisine küfrettiğini belirtmesi karşısında, şüpheli kalan bu halden sanığın yararlandırılması ve sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca asgari oranda haksız tahrik indiriminin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3)Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi dikkate alınarak, en ağır cezayı içeren Tekirdağ 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2015 tarihinde kesinleşen,19.07.2018 tarihinde infaz edilen,12.02.2013 tarih, 2012/492 Esas - 2013/100 Karar sayılı ilamı ile aldığı 2 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha az ceza içeren Tekirdağ (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 21.05.2012 tarihinde kesinleşen, 21.05.2013 tarihinde infaz edilmiş sayılan, 18.04.2012 tarih, 2011/105 Esas – 2012/426 Karar sayılı ilamı ile aldığı erteli 5 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması, 4)Karar oturumunda hazır bulunan sanığa 5271 sayılı CMK"nin 216/3. maddesi gereğince son sözün sorulması gerektiği gözetilmeyerek savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi, 5)Müştekinin duruşmada dinlenilmesinden vazgeçilmesine karar verilmesine rağmen, soruşturma aşamasında vermiş olduğu beyanının duruşmada okunmaması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 211/1-c maddesine muhalefet edilmesi, 6)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,17.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.