9. Hukuk Dairesi 2016/5462 E. , 2017/2547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 21/03/2007 tarihinden 08/07/2015 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, 08/07/2015 tarihli fesih bildiriminde 06/07/2015 tarihinde çalışma huzurunu bozmaya yönelik davranışlar ve işveren ve vekillerine hakaret içeren kelimeler kullandığının tespit edildiği belirtilerek, iş veren tarafından tazminatsız olarak haklı nedenle iş akdinin fesih edildiğinin bildirildiğini, davalı tarafından yapılan feshin geçersiz olduğunu, fesih bildiriminde bahsedilen hususların gerçeğe aykırı olduğunu, davacının 2007 yılından çalışanların hukuka uygun olarak hak arama eylemlerinin başladığı ana kadar geçen tarihler arasında her hangi bir sorunun olmadığını, davacının sendikal nedenlerle sırf eylemlere katılmış olması nedeniyle iş akdinin fesih edildiğinin ortada olduğunu, davacıyı sendikal nedenlerle tazminatsız olarak işten çıkardıklarını belirterek iş akdi sendikal sebeple geçersiz olarak fesih edilen davacının işe iadesine, işe iade kararı yerine getirilmemesi durumunda davacının 6356 sayılı yasanın 25. Maddesine göre 1 yıllık ücretinden az olmayacak şekilde belirlenecek tazminat ile çalıştırılmadığı süreye ilişkin 4 aylık ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin 06/07/2015 tarihinde çalışma alanı içerisinde şirket ve vekillerine hakaret içerikli sözler kullandığı çalışma arkadaşlarını rencide edici ifadeler kullanarak çalışma barışını bozduğunu, uyarılmasına rağmen devam ettiğini, disiplin soruşturması sonucunda 08/07/2015 tarihinde iş akdinin fesih edildiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş yerinde olumsuz tavır ve davranış içerisinde bulunduğu düşünülse dahi iş yerinde meydana gelen olaylar davacı işçinin bu konuda ki savunması da değerlendirilerek, öncelikle davacıya olayla ilgili uyarı ihtar verilmesi de mümkünken en ağır ceza olan iş akdi feshinin, feshin son çare olması ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar.
İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II’nci bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene, ailesine veya işverenin diğer bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Böyle durumlarda işçi, anayasanın 25 ve 26’ncı maddesi ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama özgürlüğüne dayanamaz. Buna karşılık işçinin bu ağırlıkta olmayan işveren aleyhine sarfettiği sözler çalışma düzenini bozacak nitelikte ise geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Sadece işverene karşı değil, işveren temsilcisine karşı yöneltilen ve haklı feshi gerektirecek ağırlıkta olmayan aleyhe sözler geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Bunun gibi, işçinin, işveren veya aile üyelerinden olmamakla birlikte, işverenin yakını olan veya işverenin yakın ilişkide bulunduğu veya başka bir işte ortağı olan kişilere hakaret ve sövgüde bulunması, bu kişilere asılsız bildirim ve isnatlar yapması özellikle işverenin şahsının önemli olduğu küçük işletmeler bakımından bu durum iş sözleşmesinin feshi için geçerli neden oluşturacaktır. İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması 25/II, d hükmü uyarınca haklı fesih nedeni sayılmıştır. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih nedenidir(Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2007/37481 Esas, 2008/12505 Karar sayılı ilamı).
İş Kanunu’nun 25’inci maddesi kapsamında değerlendirilecek ağır sözleri, işçi, işverenin veya vekilinin tahrikleri sonucu söylemesi, geçerli fesih nedeni sayılmalıdır. Yapıcı ve objektif ölçüler içerisinde belirli bir uzmanlık alanı ile ilgili eleştiri ya da işletmedeki bozukluk ya da uygunsuzluklara ilişkin eleştiri söz konusu olduğunda geçerli fesihten bahsedilemez.
Dosya içeriğine göre, 06.07.2015 tarihinde davalı iş yeri çalışanları ..., ... ve ... tarafından el yazısı ile düzenlenen tutanak başlıklı belgede; davacı işçi ...’nın amirlerine ve fabrikaya ağır küfür ( A.K.) ettiği belirtilmiştir. Davalı işverenlik tarafından başlatılan tahkikatta; ifadesine başvurulan ...’ın davacı işçi ...’nın hakaret ettiğini daha detaylı şekilde anlattığı, ... ve ...’nın davalı tanığı sıfatıyla verdikleri ifadelerinde de; hakaret niteliğindeki sözlerin söylendiğini beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar; davacıya olayla ilgili uyarı ihtar verilmesi de mümkünken en ağır ceza olan iş akdi feshinin, feshin son çare olması ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı kabul edilmiş ise de; davacının hakaret niteliğindeki sözlerinin davalı işverene haklı fesih hakkını tanıdığı, davalı işverenliğindeki bu hakkını yasal sürede kullandığı anlaşılmakla davanın reddi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 140.00 TL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.980,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 27.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.