12. Ceza Dairesi 2019/4944 E. , 2021/3680 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/456 Esas – 2015/46 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma suçlarından 24.09.2005-31.01.2006 tarihleri arasında 129 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 142/1-a maddesinde, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat taleplerinin karar ve hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden üç ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceğinin belirtildiği, bu kapsamda dava dosyası incelendiğinde, davanın beraat hükmü kesinleşmeden önce 27.04.2015 tarihinde açıldığı, ancak yargılama sırasında 03.06.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacının 6.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 5.606,93 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava bulunup bulunmadığının ilgili birimlerden sorulup, UYAP sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
1-Davacının haksız gözaltına alındığı ve tutuklandığı tarihte ... Nakliyat Kara Taşımacılığı A.Ş.’inde 1.500,00 TL maaşla çalıştığını ileri sürmesi karşısında, davacının tutuklu kaldığı süreçte belirtilen şirkette çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise ne kadar maaş aldığı, tutuklu kalması sebebiyle iş akdinin fesh edilip edilmediği, gözaltında ve tutuklu kaldığı süreler içerisinde maaşının belirtilen şirket tarafından kısmen veya tamamen ödenip ödenmediği araştırılıp, kesinti yapılmamış olması veya maaşının ödenmiş olması halinde herhangi bir gelir kaybının bulunmadığı dikkate alınarak bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi, kesinti yapılmış olması halinde yapılan net kesinti tutarı kadar ya da ödeme yapılmamış olunması halinde ise maaş bordrosunda belirtilen net maaşı üzerinden hesaplanacak miktarın gelir kaybı olarak tayini gerektiği gözetilmeden davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin asgari ücret üzerinden belirlenen miktarın üstüne ayrıca harcırah ve kıdem tazminatı da eklenerek hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2-Gerekçeli karar başlığında, ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün ""Yakalama veya Tutuklama Sonrası ... veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat"", olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.