20. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5588 Karar No: 2020/2444 Karar Tarihi: 03.06.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/5588 Esas 2020/2444 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen bir dava sonucunda, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu tespit edildi ve mahkûmiyet kararı verildi. Ancak, temyiz itirazları sonucunda 3 adet hata tespit edildi. İlk olarak, kanunlardaki değişikliklerin belirtilerek karşılaştırmalı bir şekilde uygulanması gerektiği, ikinci olarak, sanığın daha önce işlediği suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerektiği ve üçüncü olarak, sanığa verilen ihtara karşı yapılan bir başvuru olmadan direk mahkûmiyet kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtildi. Bu nedenlerle karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şunlardır: 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK'nın 191. maddesi, 6545 sayılı Kanun'la değişik TCK'nın 191. maddesi, TCK'nın 191. maddesi, CMK'nın 223. maddesi.
20. Ceza Dairesi 2019/5588 E. , 2020/2444 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : İSTANBUL (kapatılan) 64. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-) Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma ve somutlaştırma yapılmadan hüküm kurulması, 2-) Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-) Hükümden önce, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince sanığa İstanbul Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nün 22.10.2014 tarihli davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 03.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.