13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/25715 Karar No: 2017/11645 Karar Tarihi: 28.11.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/25715 Esas 2017/11645 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/25715 E. , 2017/11645 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı emlakçı, davalı ile aralarında tellallık sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmeye göre davacının % 4 komisyon ücreti alacağının kararlaştırıldığını fakat davalının davacıyı saf dışı bırakarak taşınmazı satın aldığını ve davacının komisyon ücretini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, dava dışı taşınmaz malikinin davacıya taşınmaz satışı hususunda yetki vermediğini bu nedenle taşınmazı dava dışı emlakçı aracılığıyla satın almak zorunda kaldığını savunarak davanın reddi ile % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, tellallık sözleşmesinden kaynaklanan ücretin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Tellallık ücretine hak kazanmak için tarafları bir araya getirmek ve taşınmaz alım satımına aracılık etmek gerektiği, davalının dava dışı taşınmaz sahibinin muvafakatinin bulunmaması nedeni ile davaya konu taşınmazı daha sonradan başka bir emlakçı aracılığı ile satın aldığını, davacının yetkili emlakçı olmadığını ispat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı emlakçı ile davalı arasında imzalanan “satılık emlak görme zaptı” başlıklı belgede “söz konusu emlağın kendim, birinci derecede akrabam veya bağlı bulunduğum şirket ve ortakları tarafından satın alındığını kendiliğinden bildirmez ve gerekli hizmet bedelini ödemezsem ve bu durum sonradan ortaya çıkarsa satın alma bedelinin %4+KDV sini faiz ve zarar ziyan tazminatıyla birlikte adı geçen emlak danışmanlığına ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum” şeklinde açıklama bulunduğu ve davacı ile davalı tarafından imza edildiği görülmektedir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme altındaki imzaya davalının bir itirazı bulunmamaktadır. Bu nedenle sözleşme tarafları bağlar, sözleşmede dava dışı malikin imzasının bulunmaması ve tellala yetki vermemesinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Davacı imzaladığı sözleşmenin sonuçlarına katlanmak zorundadır. Hal böyle olunca, sözleşme içeriğinin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.