9. Hukuk Dairesi 2016/5429 E. , 2017/2544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini iddia ederek; davacının işe iadesine, davacının çalıştırılmadığı süreler için 4 aylık brüt ücretinin ve diğer tüm haklarının kendisine ödenmesine, işe başlatmaması halinde iade kararına aykırılıktan 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin disiplin kurulu kararıyla geçerli nedenle feshedildiğini, davacının üstlendiği görevi layıkıyla yerine getiremediğini, bu durumun iş denetim kurulu raporu İle tespit edildiğini, şirkette uygulanan RED kriterlerinin son derece açık olduğunu, alt kanal kodlarının belirlenmesi hususunda hiçbir muğlaklığın bulunmadığını, davacıya RED konusunda defalarca eğitim verildiğini, davacının bilerek ve isteyerek yöneticisini yanılttığını, davacının savunmasında mevcut durumu kabul ettiğini, davacının etik kod ihlali yaptığını, iş etiği kodunun davacıya tebliğ edildiğini, iş akdinin geçerli nedenle feshedilmesinden dolayı davacıya kıdem ve ihbar tazminatları ile alacaklarının ödendiğini, feshin son çare ilkesine uyulduğunu savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı şirket tarafından gerçekleşen fiil işle uygulanan müeyyide arasında orantısızlık bulunduğu davacı işçiye kınama vb. ceza verilebileceği, feshin son çare olma ilkesine uygun davranılmadığı, davalının davacının iş akdinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Tefhim edilen bir kararda değişiklik yapılması 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ na göre iki halde olanaklıdır.
Bu hallerden biri HMK. nun 304. Maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi”, diğeri ise HMK. nun 305. Maddesinde düzenlenen “hükmün tavzihi” dir.
HMK. nun 304. Maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi” yolu ile “hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar” yine 304. Maddede belirtilen usul ile düzeltilebilir.
“Hükmün tavzihi” ise HMK. nun 305. Maddesindeki düzenlemeye göre hükmün açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesidir. Tavzih usulü HMK. nun 306. Maddesinde düzenlenmiştir.
Mahkemece 26/11/2015 tarihli 3 nolu karar celsesinde verilen kısa kararda “Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 5 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine” denilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, feshin geçersizliğine karar verildiğinde, kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakların ödenmesini de hüküm altına alınması gerekir. Bu süre üst sınır olup, aynı maddenin son fıkrası uyarınca sözleşme ile değiştirilemez, aksi hükümler geçersizdir.
08/01/2016 tarihli tavzih kararı ile mahkemenin aynı hataya düşerek " Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine" şeklindeki bölümün " Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 5 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine şeklinde DÜZELTİLMESİNE” şeklinde karar verdiği görülmüştür.
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise; tavzih kararına da aykırı şekilde “ Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine” denilerek kısa karar- gerekçeli karar çelişkisine neden olunmuştur. Ayrıca tavzih kararı yasanın açık emredici düzenlemesine aykırılık teşkil etmektedir. Karar bu yönü ile hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yapmış olduğu 90.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.980,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 27.02.2017 tarihinde karar verildi.