MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Yargılama sırasında başka suçtan hükümlü olarak cezaevinde bulunan ve duruşmadan vareste tutulma talebi olmayan sanığın, 04.03.2014 tarihinde SEGBİS yoluyla sorgusu yapılmasına rağmen, 5271 sayılı CMK"nın 193 ve 196. maddeleri uyarınca son celsede SEGBİS yoluyla duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden, yokluğunda yargılamaya devam edilip karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sanık hakkında, 2 adet tescil plakası ile motorlu araç trafik ve tescil belgelerini sahte olarak düzenleyip kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; suç konusu belgelerin duruşmaya getirtilip incelenmemesi; sanığın,... plaka sayılı aracı haricen satın aldığını, satın aldığı kişilerin kendisine vekaletname verdiğini, sahtecilik yapmadığı gibi, belgelerin sahte olduğunu bilmediğini savunması; dosya arasında bulunan 05.01.2007 tarihli muhafaza altına alma tutanağında, ruhsat içerisinde 1 adet vekaletname bulunduğunun belirtilmesi karşısında; yüklenen suçun unsurlarının ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
a)Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu belgelerin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi,
b)Yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliğinin bulunduğunun kabul edilmesi halinde, ruhsat içerisinde bulunan vekaletnamenin getirtilip incelenmesi; vekaletnamenin sahte olarak düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması; vekaletnamede vekalet veren olarak ismi geçen kişinin, CMK’nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.