13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/26220 Karar No: 2017/11630 Karar Tarihi: 27.11.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/26220 Esas 2017/11630 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/26220 E. , 2017/11630 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, ev kiralamak maksadı ile emlakçı ile görüştüğünü ancak emlakçının tavsiyeleri üzerine ..." a ait evi satın alma niyeti ile 1.000,00 TL kaparo verdiğini ve 10.000,00 TL lik senet imzaladığını, daha sonra söz konusu evi almaktan vazgeçtiğini ve ödediği kaparo ve senedin tarafına iadesini talep ettiğini ancak hakkında emlakçı tarafından takip başlatıldığını ve takibe yaptığı itiraz üzerine açılan davanın aleyhine sonuçlandığını, daha sonra hakkında daha önce imzalamış olduğu senede dayanılarak bir takip daha başlatıldığı, bu takibin davalı ... tarafından davalı ... ile birlikte kendisine yönelik olduğunu, hiç oturmadığı bir ev için yaklaşık 30.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle takibin dava sonuna kadar durdurulmasını ya da dosyaya yatacak paranın karşı tarafa verilmemesi yönünde karar verilmesini, davanın kabulü ile 10.000,00 TL tutarında borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini dilemiştir, davalı ... ise cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının takibe konu olan 13/01/2013 vadeli 10.000,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ..."dan harici olarak bir ev satın alma hususunda anlaştıklarını ve bir adet senet verdiğini, bu senedin de davalı ... tarafından ..."ya verildiğini ve hakkında bu senetten dolayı takip başlatıldığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile eldeki davayı açmıştır.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amaca açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde tanımlara yer verilmiştir. Aynı maddede tüketici, bir mal veya hizmet ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasındaki uyuşmazlığın mal ve hizmet piyasalarında bir malın mesleki ve ticari olmayan amaçla edinilmesi veya kullanılmasından doğması aranmaktadır. Davalıların, mesleki ve ticari faaliyet ile hareket ettiklerine dair dosyada bir delil bulunmadığına göre bu davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığının kabulü gerekir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı ..."ya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.