17. Ceza Dairesi 2019/527 E. , 2019/14467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 16/09/2014 tarih, ... Karar sayılı kararında kabul edilen ilkeler çerçevesinde, adli tatilin düzenlendiği CMK"nun 331. maddesinde yapılan yasal değişiklikler göz önüne alındığında, adlî tatilin; 01/01/2005 tarihine kadar 20 Temmuz - 5 Eylül, 01/01/2005 ile 01/01/2012 tarihleri arasında 1 Ağustos - 5 Eylül, 01/01/2012 tarihinden itibaren ise 20 Temmuz - 31 Ağustos tarihleri arasında olduğu, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, ilgili makam ve mahkemelerin bu süre içinde, sadece soruşturmaları, tutuklu işlere ilişkin kovuşturmaları ve ivedi sayılacak diğer hususları yerine getirecekleri, aynı maddenin 3. fıkrasına göre Yargıtay"ın, yalnız tutuklu hükümlere ilişkin veya 5320 sayılı Kanun"un 18. maddesi ile 1 Haziran 2005 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu gereğince görülen işlerin incelemelerini yapacağı, 4. fıkrasına göre ise, adlî tatile rastlayan sürelerin işlemeyeceği, bu sürelerin tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacağının hükme bağlandığı, bu düzenlemelere göre, adlî tatil içinde görülebilen işler yönünden 4. fıkra hükmünün uygulanmayacağı, bu tür dava ve işlerle ilgili sürelerin adlî tatil içinde de işleyeceği, sürenin uzaması kuralının uygulanabilmesi için, adlî tatil içinde görülemeyen dava ve işlerle ilgili kararın tebliğinin tatilden önce gerçekleştirilmesinin ve işlemeye başlayan sürenin adlî tatil içinde sona ermesinin gerektiği, bu takdirde tatilden önce işleyen kısma bakılmaksızın, sürenin; adlî tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzayacağı, öte yandan 14/02/1934 sayı gün ve 47/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre de; adlî tatilde görülemeyen davalarla ilgili kararların, adlî tatile rastlayan dönemde tebliği geçerli olmakla birlikte, tatilde süre işlemeyeceği için, bu durumda mehilin adlî tatilin bitiminden itibaren başlayacağı anlaşılmakla; adlî tatil içinde bakılamayan davaya ilişkin gerekçeli kararı 10/08/2018 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet Savcısı"nın talebinin süresinde olduğu kabul edildiğinden tebliğnamedeki temyiz talebinin reddine karar verilmesine yönelik düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın incelenen adli sicil kaydında yer alan ve mahkemece dosya içine getirtilen ilamlardan ...Asliye Ceza Mahkemesi"nin... Karar sayılı ilamının yerine getirilme tarihi itibariyle TCK"nın 58/2. maddesi uyarınca tekerrüre esas olmadığı, adli sicil kaydında yer alan ve onaylı birer örneği dosya içine getirtilmeyen diğer ilamlardan bir kısmının infaz tarihlerinin ise adli sicil kaydından tespit olunamadığının anlaşılması karşısında; mahkemece hangi ilamın tekerrüre esas alındığı, ilgili ilamının infaz şerhli ve onaylı bir örneği dosya içine getirtilip, denetime olanak verecek şekilde karar yerinde gösterilmeden sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin tatbik olunması,
2-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nun 116/1. maddesi uyarınca belirlenen 6 ay hapis cezasından aynı Yasa"nın 119/1-c maddesi gereğince 1 kat artırım yapılarak netice cezanın 12 ay yerine 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
3-5271 sayılı CMK’nun 232/2-b,c maddesine aykırı olarak müştekinin adının ve suç saatinin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 14.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.