17. Hukuk Dairesi 2016/8549 E. , 2019/6951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, nostalji apartmanında 06/04/2010 tarihinde apartmanın çatısında çıkan yangının apartman çatısında yapılan izolasyon çalışması esnasında istihdam edilen işçilerin eylemleri sonucu meydana geldiğini, bu esnada davacı şirketi sigortalısı olan kat maliklerinden ... "a ait dairede hasar meydana geldiğini, sigortalının 21.690,00 TL hasarını 04/05/2010 tarihinde ödediklerini, işçilerin kusuru yüzünden meydana gelen
zarardan BK"nun 55. maddesi uyarınca işçileri istihdam eden nostalji apartmanı kat maliklerinin sorumlu olduklarını, TTK"nun 1301 ve diğer maddeleri gereğince doğan kanuni halefiyet hükümlerine göre iş bu davayı ikame ettiklerini belirterek 21.690,00 TL tazminat alacağının ödeme tarihi olan 04/05/2010 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili bir sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibari ile gerek adam çalıştıranın sorumluluğu, gerekse bina malikinin sorumluluğu açısından davalıların sorumluluklarınındoğması için gerekli şartların somut olayda gerçeklemediği değerlendirilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konut sigorta poliçesi ile sigortalı apartmanda meydana gelen hasarın rücuen tazmini talepli açılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde konut sigorta sözleşmesi gereğince sigorta şemsiyesi altına aldığı binanın çatısında yapılan izolasyon çalışmaları sırasında hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalısına ödediğini ileri sürerek zarar sorumlularından alacak isteminde bulunmuştur.
Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı taraf, dava konusu olan ana taşınmazda bulunan çatıda yapılan izolasyon çalışmaları sebebi ile davacıya sigortalı konutta hasara neden olduğu iddiasına dayanmaktadır. Mahkeme tarafından, konutların bulunduğu binaya ilişkin tapu kayıtları getirtilmiş ve sigortalı konuta ait tapu kayıt örneğinden, kat mülkiyetinin kurulduğu anlaşılmıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde, "kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği" düzenlemesine yer verilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; kat mülkiyeti kanunu hükümlerine göre davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. Maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.