17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15050 Karar No: 2019/6950 Karar Tarihi: 29.05.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/15050 Esas 2019/6950 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/15050 E. , 2019/6950 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin miras bırakanı ... "ın 01/08/2014 tarihinde vefat ettiğini, ... "ın vefatından önce 23/01/2013 tarihinde tüketici kredisi kullandığını, kredi kullanılma aşamasında davalı şirket tarafından kredi koruma hayat sigortası yapıldığını, ... "ın ölümünden sonra müvekkillerinin davalı sigorta şirketine müracaat ederek 26.250,00 TL banka borcunun kapatılmasında kullanılmasını, bakiyesinin de kendilerine ödenmesini istediklerini ancak davalı tarafın tazminat ödemeyeceklerini bildirdiklerini, müvekkillerinin çok zor durumda kaldığını, kalan kredi borcunu güçlükle ödediklerini, ödenmesi gereken 25.355,13 TL"nın temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte öncelikle TEB"daki kredi borcunun kapatılmasını, bakiyesinin müvekkillerine ödenmesini, asıl alacağa ödeme tarihine kadar ticari temerrüt faizi uygulanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, murisin sigorta sözleşme tarihinden çok önceye dayalı olan, şeker ve tansiyon rahatsızlığı yanında, kalp rahatsızlığı bulunduğu ve by-pass operasyonu geçirdiği halde, bu durumu sigorta poliçesi imzalanması sırasında karşı tarafa bildirmediğinin anlaşılmış olmasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacıların murisi ile davalı arasında imzalanan 23.01.2013-23.01.2014 tarihli hayat sigortası poliçesi incelendiğinde dava dışı Akbank’ın dain mürtein kaydının bulunduğu, Akbank’ın dava dosyasına verdiği cevap dilekçesinde "... alacağının devam ettiği, davanın kabulü halinde tazminat bedellerinin Bankaya ödenmesi şartı ile davaya muvafakat ettiği” anlaşılmıştır. Dain mürtein kaydı sebebi ile dava dışı Akbank’ın muvafakati dava şartı olup, dava dışı Akbank tarafından şarta dayalı muvafakat verilmesi geçerli değildir. Mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken dava dışı müteveffanın poliçe tanziminden önce beyan etmediği hastalıklarının olduğu, bilgi verme yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemişse de varılan sonuç itibari ile doğru karar verildiği anlaşılmıştır. 2-Sonuç itibari ile karar doğru olsa da davanın dava şartı (muvafakat yokluğu) nedeni ile reddi gerektiğinden AAÜT"nin 7/2 maddesi gereğince davacı aleyhine maktu vekalet ücreti taktiri gerekirken nispi vekalet ücreti taktiri de bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektiri nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, hükmün 3. bendindeki “3042,62 TL nispi” ibaresinin çıkarılarak yerine “1.500,00 TL maktu” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.