14. Hukuk Dairesi 2016/1668 E. , 2018/5746 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2015 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil ile alacak, mümkün olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine dair verilen 04.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 05.02.2015 tarihli dilekçesi ile 27108 ada 1 sayılı parselde Y Blok 4. Kat 9 nolu mesken cinsli bölümün kat irtifakı suretiyle 23.05.2007 tarihinde davalı ... adına kayıtlı olup 20.06.1996 tarihli inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenici ... Şirketinden 10.02.2009 tarihli satış sözleşmesi ile 100.000 TL bedel ile satın aldığını beyanla ... iptali ve tescil, geç teslim nedeni ile şimdilik 1.000 TL zarar ile tahsili olmaz ise tespit edilecek tazminatın davalılardan tahsili istenmiştir.
Davalı ... vekili, inşaat sözleşmesinin ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2011/406-2013/141 sayılı 29.05.2013 tarihli karar ile feshedilip Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/8326 sayılı 25.12.2013 tarihli kararı ile fesih haklı görülüp onandığını, ayrıca davalı ... İnşaat A.Ş."nin ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/49 Esas - 2014/192 sayılı Kararı ile 16.05.2014 tarihinde iflasına karar verildiği nedenleri ile yüklenicinin edimini yerine getirmediğini beyanla davanın reddini savunmuş, ikinci alacaklılar toplantısının beklenmesini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı ... ... A.Ş. arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davacı tarafından kesilen 9377 nolu fatura uyarınca davacının sıhhı tesisat malzemesi satışı işi yaptığı, dava konusu 1 adet daireyi sıhhı tesisat malzemesi karşılığında satın aldığı, yani dairenin ticari ve mesleki amaçla satın alındığı, dolayısıyla davacının tüketici sıfatının bulunmadığı anlaşılmış, 4077 sayılı TKHK.m.23/1 (6502 SK.m.73/1) uyarınca davacı tüketici konumunda olmadığından dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 04.06.2015 tarihinde karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yüklenicinin temlikine dayalı ... iptal ve tescil, alacak mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan ... iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz olan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği; bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde, olayın özelliğine göre hakimin, Medeni Kanunun 2. maddesini gözeterek açılan tescil davasını kabul edebileceği" benimsenmiştir.
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir, ayrıca resmi şekil şartı aranmaz.
Somut olayda; davacı 10.02.2009 tarihli sözleşme ile yüklenici şirket olan davalı ... ... İnşaat San. Tic. A.Ş."den dava konusu 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmazda Y Blok 4. Kat 9 no"lu ve mesken cinsi ile davalı arsa sahibi ... Belediyesi adına kat irtifakı suretiyle 23.05.2007 tarihinde kayıtlı olan taşınmazı "Satış bedeli: 100.000,00 TL, Not: malzeme karşılığı verilmiştir" şeklindeki sözleşme ile davacı konut edinme amacıyla sadece bir adet konut almıştır. Bu dairenin satış bedelini ya parasal olarak ya da "başka şekilde" sözleşmede yazılı olduğu üzere sıhhi tesisat işleri karşılığı şeklinde ödemiş olması davacının tüketici sıfatını etkilemez. Bu nedenle davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluk olduğundan; mahkemece görevli olduğu halde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.