1. Hukuk Dairesi 2021/1108 E. , 2021/2818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı babası ...’in 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı torunları ... ve ...’a ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiğini, temlik tarihi itibarıyla miras bırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını ileri sürerek davalılar adlarına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkisini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kabulüne ilişkin olarak verilen kararın taraflarca temyiz edilmediğinden bahisle kesinleştirilmesi üzerine davalılar vekilinin, gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde tarafına tebliği ile kesinleşme şerhinin kaldırılması yönündeki isteğinin reddine ilişkin olarak verilen ek karar, Dairece”...Davalılar vekilinin ibraz ettiği belgelerden tebligat yapılan ... Ocak’ın davalılar vekilinin çalışanı olmadığı, adı geçenin davalılar vekilinin çalışanı olduğu yönünde bir delil de bulunmadığı, davalılar vekiline yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; şeklen yapılan kesinleşmenin kaldırılarak gerekçeli kararın davalılar vekiline usulüne uygun şekilde tebliği gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 24.10.2016 tarihli ek karar ve kesinleşme şerhi kaldırılmıştır.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, ölünceye kadar bakım akdinden kaynaklanan ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davalı ...’ın mirasbırakanla birlikte yaşadığı ve tüm ihtiyaçları ile ilgilendiğinden ...’a yapılan temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle ... yönünden davanın reddine, davalı ...’a yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; mirasbırakan ...’in 23.07.2009 tarih 1331 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakım akdiyle 20 parsel sayılı taşınmazını paylı olarak davalı torunları ... ve ...’a; 21 parsel sayılı taşınmazını ise davalı ...’a devrettiği, miras bırakanın 27.01.2010 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızı ile kendisinden evvel ölen oğlu ...’dan olma torunları davalılar ile dava dışı torunları ..., ..., ..., ... ve ...’yü bıraktığı, temlik harici terekenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle miras bırakanın nizalı 20 parsel sayılı taşınmazın ½ payını davalı ...’a terekeden mal kaçırma amacıyla ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği saptanarak yazılı şekilde karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların işin esasına yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Her ne kadar; aynı akitle yapılan temliklerde, mirasbırakanın iradesi akitteki tüm taraflar için geçerli sayılacağından mal kaçırmaya dair iradenin de temlik alanlar bakımından bölünemeyeceği kuşkusuz olsa dahi, bu yönde davacı tarafın bir temyizi bulunmadığından, anılan husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Eldeki dava, 1.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, keşfen saptanan değer üzerinden yargılama aşamasında eksik harç ikmal edilmediği gözetilerek harcı yatırılan dava dilekçesindeki değer üzerinden taraflar lehine avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile keşfen belirlenen ve harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden davacı yararına fazla; davalı ... yararına ise maktu ücretin altında kalınamayacağından az vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 5. ve 6. bentlerinin çıkartılarak yerlerine;
“5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine
6-Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’a verilmesine” cümlelerinin yazılmasına, davalıların temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.