7. Ceza Dairesi 2016/18206 E. , 2020/2131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık Ragıp Gül hakkında beraat, sanık Mustafa Özçelik hakkında hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ...A.Ş vekilinin temyizinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmü ile sınırlı olduğu gözetilerek, katılan ...A.Ş vekili ve sanık ... müdafiinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
I) Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan ...A.Ş vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1. Katılan ...A.Ş Aksaray şubesi gişe yetkilisi olan sanık ... hakkında banka müşterileri olan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."un hesaplarından sahte imzalı, imzasız veyahut şubede bulunamayan fişlerle usulsüz tediye işlemleri gerçekleştirmek suretiyle 5411 sayılı Yasada düzenlenen zimmet suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, sanık ..."in banka müfettişine verdiği müdafisiz ifadelerinde; kastı olmadan oluşan kasa açığını kapatmak için ..., ..., ..., ... adlı mudilerin hesabından bilgileri dışında para çektiğini, ..."in hesabından ise onun bilgisi dışında adı geçenin yeğeni olan ve kendisinin de tanıdığı... "a 2500 euro tediye ettiğini, başka usulsüz işleminin olmadığını, zaman zaman müşterilerin şifahi talimatları ile hesaplardan para çıkışı yaparak onların yerine fişlere imza attığı durumların söz konusu olabildiğini belirttiği, müdafisiz savcılık ifadesinde; ortaya çıkan açığı kapatmak için, isimleri okunan müşteri hesaplarından para çektiğini, daha sonra ise geri
yatırdığını, ... adlı müşteriye ait olan fiş dışındaki fişlere imza atmadığını, bir kısım müşterilerin ise telefonla talimat verip personellerini şubeye göndermek suretiyle işlem yaptırdıklarını, savunmasında ise; işlemleri
görevinin gerektirdiği şekilde yaptığını, müşterilerin çalışanlarını gönderek ya da telefon açarak işlem yaptırmakta olduğunu, bu işlemlerden sonra ilgili müşterinin fişlere imzalarını alıyor olduklarını ancak zaman zaman imza alınmadığı durumlar da olabildiğini, suçlamaları kabul etmediğini belirttiği, sanık ..."in hesabından usulsüz işlem yaptığı belirtilen, soruşturma aşamasında ifade veya yazılı beyanları bulunmayan mudiler ..., ..., ..., ..."nin mahkemedeki beyanlarında; hesaplarından bilgileri dışında işlem yapılmadığını, zararlarının olmadığını belirttikleri, ..."un ise banka müfettişine verdiği 21/07/2009 tarihli dilekçesinde kendine ait hesap ve eşi ..."a ait hesaplardan bilgisi dışında yapılan işlemler olduğunu belirttiği, mahkemedeki beyanında ise hesabından haberi olmadan para çekme işlemi yapılmadığını, para çekme ve yatırma işlemlerini kendisinin yaptığını belirttiği olayda;
..., ..., ..., ... ve ... adlı mudiler ile ..."in yeğeni olan ..."ın dinlenilmeleri, ..."un mahkemece tekrar dinlenilerek müfettişe verdiği dilekçe ile mahkemedeki beyanı arasındaki çelişkinin açıklattırılması,
Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup ayrıca;
Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit yada nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet;
Mudiyi yanıltarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet;
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteciliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
Yukarıda anılan hususlar dikkate alınmak suretiyle sanığın gerçekleştirdiği her bir işlemin basit ya da nitelikli zimmet kapsamında kalıp kalmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi için, sahte imzalı belgeler kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde, fiş asılları, mudilerin hesap kartoneti asılları, hesap kartoneti bulunamayan mudiler yönüyle mudilere ait gerçek imzaları içerir bankada mevcut önceki tediye fişi vb. gibi belge asılları ve sanığın kurum ve kuruluşlardaki tatbik imzaları dosyaya celp edilerek dosyada mevcut sanıklara ait imza örnekleri ile birlikte grafoloji uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek fişlerdeki mudi imzalarının(mudi ..."un aynı zamanda eşi bir diğer mudi ... adına imza atarak para çekmiş olabileceği de gözetilerek) ilgili mudiler ya da sanığa ait olup olmadığına dair imza incelemesi de yaptırılmak sureti ile, dosyanın konusunda uzman bilirkişilere tevdi edilerek yeterli ve gerekli açıklamayı içeren, bilimsel nitelikte bir rapor aldırılması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Katılan bankanın 02/03/2010 tarihli cevabi yazısı ve sanık ... müdafiinin dilekçesine cevaben müdafiiye verildiği anlaşılan 02/03/2012 tarihli yazı içeriklerine göre, sanık ..."in kasa açığını banka müfettişi görevlendirilmeden önce kendiliğinden genel müdürlüğe bildirerek açığı ödemek istediğini ifade ettiği, bunun üzerine banka ile zararın tamamen giderilmesine dair yaptığı mutabakat çerçevesinde belirlenen zarar miktarını ise müfettiş görevlendirilmeden önce ödediği, müfettiş görevlendirilmesi sonrası belirlenen bakiye kalan kasa açığının ise yargılama evresinde 02/03/2010 tarihinde ödendiğinin belirtildiği, 25/03/2009 tarihli kanuni soruşturma raporunda da banka zarar miktarının net olarak gösterilmediğinin de anlaşılması karşısında, sanığın bakiye zarardan ne zaman haberdar olduğu, ödeme konusunda ne zaman ve ne şekilde harekete geçtiği hususları araştırılarak neticesine göre 5411 sayılı Kanunun 160/4 ve 160/6 madde ve fıkraları kapsamında indirim oranının belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
Yasaya aykırı olup, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.