BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1200 Esas 2019/393 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/1200
Karar No: 2019/393
Karar Tarihi: 11.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1200 Esas 2019/393 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/861 Esas
KARAR NO : 2019/387
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 11/08/2015
KARAR TARİHİ: 10/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili akaryakıt şirketinin %50 ortağı olduğunu, söz konusu akaryakıt istasyonu ----tarihinde ---------- kiralandığını, şirketin kira geliri dışında hiçbir reel faaliyeti bulunmadığını, bu süreç içinde davalı, şirketten bir takım usulsüz paralar çektiğini ve işlemler yaptığını, davalı kendi adına şirket paraları ile aldığı iki adet lüks aracı şahsi işleri için kullandığını, davalının müsrif ve basiretli bir tacir gibi davranmadığını belirterek davalının imza yetkisinin kısıtlanmasını, yerine kayyım atanmasını, nihayetinde davalının imza yetkisinin kaldırılmasını, davalının, şirket adına alınan fakat şirket işleri harici kullanılan iki adet lüks cipin davalının yedinden alınarak satılması ve bedelin kasaya konulması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle şirket ortaklık payı alacağının tahsili isteminden ibarettir.
Davacı şirket, şirketin %50 ortağı olan davalının kullanımında olan, ancak şirkete ait olan -------------- plakalı araçların satılarak bedelinin şirket kasasına konmasını, davalının , şirkete yüklediği araç bakım ve yakıt giderlerinin de hesaplanmasını talep etmiştir.
Davanın hukuki vasıflandırmasını yapmak izlenecek usul açısından önem arz etmektedir.
Davacı şirketin iki ortaklı olduğu, ... ve davalı ...’ın %50 şer ortak olduğu, şirkette 2010 yılından bu yana uyap kayıtlarına göre çok sayıda (25-30 arası) dava olduğu, bu yargılamalarda şirkete defaten devam eden dosyalarda çok sayıda kayyım atandığı, ortaklar arasında husumet olduğu, ortakların bir araya gelemediği, birbirlerine dava açmayı adet haline getirdikleri anlaşılmaktadır.
İki ortağın, 2008 yılında kurdukları şirket üzerinden akaryakııt istasyonu işlettikleri, 2013 yılında bu akaryakıt istasyonunu---------- şirketine kiralaladıkları, davacı şirketin bu kira gelirinden başka geliri ve başka bir faaliyeti olmadığı, kira gelirinden şirket masrafları düşüldükten sonra kalan bedelin ortaklar arasında eşit paylaşılmasına karar verildiği iki tarafın da kabulündedir.
Eldeki davada, dava dilekçesinde talep konusu olarak bahsi geçen--------plakalı araçlar, dava tarihi itibariyle davacı şirket adına tescillidir. Davacının iddiası bu araçların davalının fiili tasarrufunda olduğu, talebi de araçların satışının yapılması, parasının şirket kasasına konmasıdır.
Davacı şirket kendi adına kayıtlı araçları kendi karar ve yönetim organları ile her zaman satabilir, paraya çevirebilir. Mahkememizin şirketin yönetim organı yerine geçmesi, şirket adına karar alması mümkün değildir. Bu bakımdan, davacı şirketin kendine ait bir malın satışını istemekte hukuki yararı olmadığı gibi sırf ortakların bir araya gelememesi nedeniyle buna imkan veren yasal bir düzenleme de mevcut değildir. İki ortaklı limited şirkette ortaklar arasındaki husumetin şirketin feshi, tasfiyesi, ortaklardan birinin ortaklıktan çıkması veya çıkarılması ile çözüme kavuşturulabilir. Davalarda temsil için atanan temsil kayyımları ile (ki çok sayıda temsil kayyımı istifa ettiği için kayyım bulmak da güçleşmektedir) şirketin faaliyetine devam etmesi veya ilahiyane yönetim kayyımı atamak da gerçekçi ve mümkün değildir.
Davacı yanında feri müdahale talebinde bulunan ... ile davalı ... ın şirkette münferiden yetkili olduğu anlaşılmaktadır. O halde eldeki davanın sorumluluk davası olarak düşünülmesi halinde de limited şirketlerde, şirket adına , yönetici aleyhine sorumluluk davası açılabilmesi için TTK.nun 618/3-c, 644 maddelerinin yollamasıyla 553,408/1 ve 479/3-a maddeleri gereğince genel kurul kararı alınması dava şartıdır. (Bir ortağın dava açması halinde GK kararı aranmayacaktır) Eldeki davada bu yönde alınmış bir genel kurul kararı olmadığı gibi, süre verilmesi halinde %50 ortaklı olan davacı şirkette bu davaya icazet veren bir genel kurul kararı da alınamayacağı açık olduğundan süre vermekte de yarar yoktur.
Davacı şirketin dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında geçen bir başka talebi, davalının şirkete ödettiği araç bakım ve araç yakıt bedellerinin hesaplanmasıdır. Bu talep yönünden de davacı şirket, kendisine yükletilen yakıt bedelini bizzat bilmesi gereken/bilen taraftır. Bu bedellerin tahsili talep edilmediği gibi sadece hesaplatılması talebinde de hukuki yarar görülememiştir. Davacının davalının şirket kasasından aldığı paralar ile şirketi zarara uğrattığı iddiası ile açtığı davalar, zaten hali hazırda İstanbul Anadolu 2 Asliye Ticaret Mahkemesi------- E, birleşen Anadolu 7 ATM ---, birleşen Anadolu 2 ATM -----) ve İstanbul Anadolu 5 Asliye Ticaret Mahkemesinde(---E) derdesttir (bir kısmı istinaf, bir kısmı temyiz incelemesinde olup kesinleşmemiştir).
Davanın ikame edildiği 11/08/2015 tarihinden bu yana şirket tarafından hiç beyan edilmediği halde; davacı yanında feri müdahil olan ..., 15/01/2018 tarihli beyan dilekçesinde, ------ plakalı aracın ve---------- plakalı iki aracın davalı tarafından usulsüz şekilde 2015 yılında değerinin altında satıldığını, 2 ay sonra da tekrar davalının araçları kendi üstüne aldığını, ---------- plakalı mercedes marka jeepin ise davalının kullanımında olmaya devam ettiğini ileri sürmüştür.
Davaya konu iki plakadan biri olan ----- plakalı aracın dava sınasında davalı adına kayıtlı hale geldiğine ilişkin bu beyan da sorumluluk davası için alınmış bir gk kararı olmadığından, dava tarihinde aracın hükme etki eden bir durum olmayıp, doğruluğu yönünde araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir. Kaldı ki Uyap kayıtlarından yapılan sorgulamada ise----------plakalı her iki aracın da halen şirket adına trafikte tescil edilmiş olduğu ve her iki araç için de trafikten men edildiği uyarısı çıkmaktadır.-----------kayıtlarından alınan rapor dosyamız arasına konmuştur.
Davacı, ayrıca şirkete (yönetim) kayyım atanmasını talep etmişse de, şirket organsız kalmadığından bu talep yerinde görülmemiştir. Ortaklar, şirketin tek geliri olan akaryakıt istasyonunun kira geliri söz konusu olduğunda, kira sözleşmesini yenilemek için bir araya gelip sözleşme düzenledikleri anlaşılmaktadır.
Açıklanan sebeplerle davadaki tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı şirkete kayyım atanması talebinin reddine;
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16,70TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.10/04/2019

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.