13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/41920 Karar No: 2017/11612 Karar Tarihi: 27.11.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/41920 Esas 2017/11612 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/41920 E. , 2017/11612 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan 2013 yılında kredi çektiğini, kredi taksitlerini süresinde ödeyememesi sebebiyle taksitlerin maaş hesabından tahsil edildiğini, aleyhine başlatılmış bir icra takibi olmadığı halde hesabına haksız ve hukuka aykırı olarak bloke konulduğunu belirterek, blokenin iptali ile tahsil edilen 4.955,33- TL"nin kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Dosya içerisinde bulunan uyuşmazlık konusu sözleşme incelendiğinde, kullanılan kredinin bireysel kredi olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi bireysel krediler tüketici kredilerinin çeşitlerinden olup, davalı bankanın vermiş olduğu hizmet mesleki ve ticari amaçlı olup, davacı da tüketicidir. O halde, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda, mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi bulunmaması halinde tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, belirtilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.