Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapılmış, ödeme emri tebliğinden sonra borçlu adresinde gerçekleştirilen haciz işlemi üzerine borçlu, icra mahkemesine başvurarak, alacaklı tarafından da gerçek adreslerinin bilinmesine rağmen yıllar önceki bir adrese 35. maddeye göre tebligat yapıldığını, takipten haberdar olmasına imkan sağlanmadan takibin kesinleştirildiğini, ... plaka sayılı araç ile tatlı mısır satış standına haciz konulduğunu belirterek haciz işleminin iptaline, ... Plaka sayılı araç ile tatlı mısır satış standının taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Borçluya Sosyal Güvenlik Kurumunca bildirilen ... adresine gönderilen ödeme emrinin ... adresine sevk edildiği ancak muhatabın adresten ayrıldığı, kaydının olmayıp, adresinin tespit edilemediğinden bahisle tebliğ edilemeden iade edildiği, daha sonra tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun"un 35. maddesine göre tamamlandığı tespit edilmiştir.
7201 Sayılı kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için muhataba daha önce aynı adreste usulüne uygun olarak tebligat yapılması zorunludur. 11/01/2011 tarih ve 6099 S.K./9.mad. ile değişik 7201 Sayılı Yasanın 35/2. maddesi nazara alındığında adı geçen bu adresini değiştirmiş ise yeni adresini tebligatı çıkaran mercie bildirmemesi, ikinci tebligatın gerçekleşmeden geri çevrilmesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin tespit edilememesi halinde anılan maddenin uygulanması mümkündür.
Somut olayda, borçluya daha önce yapılmış usulüne uygun bir tebligat yoktur. Bu nedenle kendisine 35. madde uygulanarak tebligat yapılamayacağı gibi borçlunun adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de ....olarak tespit edildiği anlaşıldığından daha önceki adreste usulüne uygun tebliğ gerçekleşmiş olsa dahi 35. maddeye göre tebligat yapılması mümkün değildir. 7201 Sayılı Yasanın 10. maddesini değiştiren 6099 Sayılı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrası gereği bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şikayetçiye yapılan tebliğ işlemi anılan yasal düzenlemeye uygun olmayıp usulsüzdür.
Bu durumda 7201 Sayılı kanunun 32. maddesi gözetilerek muhatabın tebliğ işleminden haberdar olduğu tarih belirlenmeli ve tebliğ tarihi buna göre düzeltilerek sonucuna göre borçlunun diğer şikayetleri hakkında bır karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.