14. Hukuk Dairesi 2016/1656 E. , 2018/5736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı şirket tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 632 ada 30 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 numaralı bağımsız bölümün, davacıya ait iken iradesi dışında 12.09.2007 tarihinde davalı ..."e devredildiğini, davalı ..."in, davacının iradesini sakata uğratması nedeniyle hakkında dolandırıcılık suçundan açılan dava sonucu mahkumiyetine karar verildiğini, akabinde davalı ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığını, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/391 Esas, 2013/84 Karar sayılı dosyasında davacının davasının, kabulle sonuçlanarak dava konusu taşınmazın adına tescil edildiğini, ne var ki Garanti Bankası A.Ş"nin (temlik eden) davalı ..."ten olan alacağı nedeniyle taşınmazın tapu kaydına haciz şerhi konulduğunu, haciz şerhine dayanak borç ile davacının herhangi bir ilgisi olmadığından sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek dava konusu 5 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydındaki haciz şerhinin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı- temlik alan şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı- temlik alan şirket vekili temyiz etmiştir.
Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara, bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir.
İİK"nın 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir.
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK"nın 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, ... 6. İcra Müdürlüğünün, 2011/21197 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklı Garanti Bankası A.Ş"nin, borçlu ... Tilaver hakkında toplam 7384,49 TL asıl alacak ve işlemiş faizi üzerinden ilamsız takip başlattığı, ... 6. İcra Müdürlüğünün, 2011/21197 sayılı, 30.03.2012 tarih ve 5471 yevmiye numaralı yazısı ile dava konusu 5 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydına 9746,06 TL bedel ile alacaklı Garanti Bankası A.Ş lehine haciz şerhi konulduğu, Garanti Bankası A.Ş."nin 14.06.2013 tarihli alacak devir sözleşmesi gereği, anılan takip dosyasındaki alacağını, Lbt Varlık Yönetim A.Ş."ye temlik ettiği, temlik alan şirketin ise 10.06.2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan karar sonucu tüm aktif ve pasifiyle ... Varlık A.Ş tarafından devralınmak suretiyle anılan şirketle birleştiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, dosyamız davacısının, 02.08.2012 tarihli dava dilekçesi ile dosyamız davalılarından ... Tilaver aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığı, davalı ..."in ise 07.12.2012 tarihli dilekçesi ile açılan davayı kabul ettiği, bunun üzerine ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 21.03.2013 tarih, 2012/391 Esas, 2013/84 karar sayılı ilamı ile davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, dava konusu 5 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tesciline ilişkin mahkeme kararının, 06.05.2013 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, taşınmazın tapu kaydının 05.09.2013 tarihinde tekrar davacı adına hükmen tescil edildiği, hal böyle olunca haciz şerhinin, taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğu zaman konulduğu, davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının haciz şerhi konulduktan sonra açıldığı, eldeki davada haciz şerhinin usulsüz konulduğunun kanıtlanamadığı gibi, davacı tarafından davalı (borçlu) ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulle sonuçlanıp temyiz edilmeksizin kesinleşmesi de gözetildiğinde mahkemece, koşulları oluşmayan haciz şerhinin kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verimesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.